Dünya Prematüre Haftası ve Önemi
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uz. Dr. Dilara Yılmaz, prematüre bebeklere yönelik attıkları her küçük adımın, bu bebeklerin yaşamlarına büyük katkılarda bulunduğunu dile getirdi.
Her yıl Kasım ayının üçüncü haftasında kutlanan Dünya Prematüre Haftası’nın, toplumda farkındalık yaratmayı amaçladığına dikkat çeken Dr. Yılmaz, “Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2025 itibarıyla 1 Kasım’ın Dünya Prematüre Günü olarak tanımlanması, erken doğan bebeklerin hayata tutunma çabalarına ışık tutmaktadır” dedi. Prematüre doğmuş her bebeğin, doğumun ilk anlarından itibaren solunum, ısı dengesi, enfeksiyonlarla mücadele ve beslenme konularında özel destek alması gerektiğini belirten Yılmaz, yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin bu bebeklerin hayati yolculuklarında kritik bir rol oynadığını ifade etti.
Mavi Renk ve Prematüre Bebekler İçin Farkındalık
Mor rengin, bu haftanın sembolü olduğuna vurgu yapan Yılmaz, bu rengin umut, bir araya gelme ve farkındalık anlamına geldiğini kaydetti. Her yıl dünyada 15 milyon prematüre bebek doğduğunu, erken doğumun beş yaş altındaki çocuk ölümlerinin başlıca sebeplerinden biri olduğunu hatırlatan Dr. Yılmaz, “Gelişmiş teknolojilere sahip yenidoğan yoğun bakım üniteleri ve tecrübeli sağlık ekipleri, prematüre bebeklerin hayatta kalma şansını günden güne artırıyor. Ayrıca aile merkezli bakım uygulaması, hem bebeklerin hem de ailelerin sürece uyumunu destekliyor” şeklinde konuştu.
Türkiye’de her yıl doğan bebeklerin yaklaşık yüzde 11-12’sinin prematüre olduğunu vurgulayan Yılmaz, Türkiye’nin bu konuda önemli gelişmeler gösterdiğini söyledi. “Son 30 yılda bebek ölüm hızında yüzde 80’e varan bir azalma sağlandı. 2024 yılı itibarıyla 400’den fazla üçüncü basamak Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi hizmet vermekte. Günümüzde yenidoğan yoğun bakımında sağ kalım oranı yüzde 96,5 seviyelerine ulaşmış durumda” bilgisini verdi.
Prematüre Doğumun Risk Faktörleri ve Takip Süreci
Prematüre doğuma sebep olan bazı risk faktörleri arasında çoğul gebelikler, erken ya da geç gebelik yaşı, hipertansiyon, diyabet, enfeksiyonlar ve yetersiz gebelik takibinin bulunduğunu ifade eden Yılmaz, prematüre bebeklerin taburcu olduktan sonraki dönemlerinde düzenli takibin önemine de dikkat çekti.
“Prematüre doğan bebeklerin yaklaşık yarısında gelişimsel, işitme veya görme sorunları yaşanabiliyor. Bu nedenle taburculuktan sonra düzenli kontroller, nörogelişimsel değerlendirme, işitme ve görme testleri yapılmalıdır” diyen Yılmaz, Dünya Prematüre Haftası’nın yalnızca bir farkındalık oluşturma değil, aynı zamanda toplumsal sorumluluk çağrısı olduğunu belirtti. “Erken doğumları azaltmak, yenidoğan bakım standartlarını iyileştirmek ve aileleri bilinçlendirmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Her bebek, güçlü bir başlangıç ve eşit yaşam fırsatına layıktır. Prematüre bebekler için atılan her küçük adım, onların büyük bir geleceğe açılan kapılarıdır.” diyerek sözlerini tamamladı.


