HIV ve AIDS Hakkında Önemli Açıklamalar
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yapan Doç. Dr. Mustafa Tanrıverdi, 1 Aralık Dünya AIDS Günü vesilesiyle bu önemli konuda değerlendirmelerde bulundu. Tanrıverdi, HIV yani İnsan İmmünyetmezlik Virüsü’nün 1980’lerden bu yana tüm dünya genelinde farklı yaş gruplarını etkileyen bir enfeksiyon kaynağı olduğunu ifade etti.
HIV’in Etkileri ve Tedavi Seçenekleri
HIV’in, bireylerin bağışıklık sisteminde bulunan hücrelere zarar vererek enfeksiyonlara yol açtığını dile getiren Doç. Dr. Tanrıverdi, “Eğer tedavi edilmezse, bu virüs AIDS’e dönüşerek ciddi yaşam kayıplarına neden olabilir. Ancak günümüzde geliştirilen tedavi yöntemleri sayesinde HIV’in yol açtığı ölüm oranları azalmaktadır” dedi.
Virüsün Bulaşma Yolları
Doç. Dr. Mustafa Tanrıverdi, HIV’in en sık korunmasız cinsel ilişki yoluyla bulaştığını belirtti. Ayrıca, “Damar içi uyuşturucu madde kullanımı ve kan transfüzyonları da bulaşma yolları arasında yer almaktadır. Uygulanan modern ilaç tedavileri, bulaşıcılığı azaltmakta ve ebeveynleri HIV pozitif olan bireylerin bebekleri HIV negatif olarak doğabilmektedir. Ancak, henüz hastalığın tedavisi için etkili bir aşı mevcut değildir” açıklamasında bulundu.
İstatistiklerle HIV ve AIDS
Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı UNAIDS’in 2013 raporuna göre, 2012 yılında dünya genelinde yaklaşık 2,3 milyon insanın HIV ile enfekte olduğu, 1,6 milyon kişinin ise AIDS nedeniyle hayatını kaybettiği bildiriliyor. Türkiye’de 1985 ile 2013 yılları arasında 7 bin 50 HIV vakası kaydedildiğini belirten Tanrıverdi, bu enfeksiyonların %73’ünün erkeklerde görüldüğünü vurguladı.
Özetle, Doç. Dr. Tanrıverdi, ülkemizin hala dünya genelinde HIV enfeksiyonunun az görüldüğü ülkeler arasında bulunduğunu ifade etti.

