Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Dr. Tevfik Ziypak: Gilaburu’nun Böbrek Taşı Tedavisinde Potansiyeli Araştırılıyor

    Üroloji Uzmanı Dr. Tevfik Ziypak, Anadolu’da geleneksel olarak “böbreğin süpürgesi” olarak bilinen gilaburunun, böbrek taşı tedavisinde destekleyici olabileceğini belirtti. 2019’daki bir araştırmada, bu meyve ekstresiyle %82 oranında taş düşürme başarı oranı elde edildiği vurgulandı. Ancak Dr. Ziypak, modern tedavilerin yerini alamayacağını ve dikkatli kullanılmasını öneriyor.

    Üroloji Uzmanı Dr. Tevfik Ziypak, Anadolu'da geleneksel olarak "böbreğin süpürgesi"

    Böbrek Taşı Rahatsızlığı Üzerine Gilaburunun Potansiyeli

    Böbrek taşı hastalığı, yoğun ağrılar ve yaşam kalitesinde önemli düşüşler ile karakterize olan yaygın bir sağlık problemidir. Anadolu’nun bazı yörelerinde geleneksel olarak kullanılan gilaburu (Viburnum opulus), halk arasında “böbreğin süpürgesi” olarak adlandırılmaktadır. Dr. Tevfik Ziypak, bu bitkinin modern tıpla entegre edilerek destekleyici olarak nasıl kullanılabileceğini inceledi.

    BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi’nde üroloji uzmanı olarak görev yapan Dr. Ziypak, özellikle Kayseri bölgesinde sonbahar mevsiminde toplanan kırmızı gilaburu meyvelerinin fermente edilerek suyunun içildiğini belirtti. Fermente edilmiş meyvenin buruk tadı, onun etkili bir sağlık kaynağı olduğu görüşünü güçlendirmektedir. Halen birçok evde bu mizahi kullanımın devam ettiğinin altını çizdi.

    Gilaburunun Güçlü İçeriği

    Gilaburunun bileşeni, yüksek miktarda C vitamini, potasyum, malik asit, sitrik asit ve polifenoller içermektedir. Dr. Ziypak, ayrıca meyvenin düz kasları gevşetme etkisiyle bilinen “skopoletin” adlı bir bileşiği barındırdığını ifade etti. Bu özelliğin, böbrek taşlarının üreter içinde daha rahat ilerlemesine katkı sağladığı düşünülmektedir.

    Dr. Ziypak, halk arasında “doğal taş ilacı” olarak anılan gilaburunun geleneksel kullanımlarının bilimsel verilerle desteklenmediği sürece modern tıpta tek başına tedavi olarak değerlendirilemeyeceğini vurguladı. Ancak bu tür gözlemlerin araştırmalar için değerli ipuçları sunduğunu da sözlerine ekledi.

    Umut Verici Araştırma Sonuçları

    Gilaburu üzerine yapılan ilk bilimsel çalışmalar, oldukça ümit verici sonuçlar elde edilmesini sağlamıştır. 2019 yılında 103 hasta ile gerçekleştirilen bir araştırmada, 10 mm’den küçük distal üreter taşına sahip bireylerde, gilaburu ekstresi kullanılan grubun yüzde 82 taş düşürme başarısı elde ettiğini belirten Dr. Ziypak, kontrol grubundaki oranın ise yüzde 66 olduğunu ifade etti. Ayrıca, bu çalışmada taş düşürme süresinin ortalama 14 günden 9 güne düştüğü gözlemlenmiştir.

    2021 yılında yapılan başka bir çalışmada ise gilaburu ekstresi, tamsulosin isimli alfa-bloker ilaçla karşılaştırılmıştır. Çalışma bulgularına göre iki grup arasında dikkat çekici bir fark gözlemlenmemiştir. Bu, bazı hastalarda gilaburunun farmakolojik tedaviler kadar etkili olabileceğini düşündürmektedir. Ancak Dr. Ziypak, bu bulguların henüz standart kılavuzlara girecek kadar sağlam kanıtlar oluşturmadığını vurgulamaktadır.

    Etki Mekanizmaları

    Gilaburunun etkilerinin iki ana mekanizmayla açıklanabileceği düşünülmektedir. İlk mekanizma, antispazmodik özellikleri sayesinde üreter kaslarını gevşeterek taşın daha kolay ilerlemesini sağlamasıdır. İkinci mekanizma, içerdiği sitrat sayesinde idrarda kalsiyum kristallerinin oluşumunu engelleyebilmesidir. Ancak Dr. Ziypak, kesin sonuçlar için daha fazla insan verisine ihtiyaç olduğunu ifade etmektedir.

    Ayrıca, Avrupa ve Amerikan Üroloji Dernekleri gibi uluslararası kılavuzlarda gilaburunun yer almadığını da hatırlatmaktadır. Bunun sebebi, henüz yeterli büyüklükte, kontrollü ve standardize edilmiş klinik çalışmaların yapılamamış olmasıdır.

    Gilaburu, asidik yapısı nedeniyle mide sorunları olan hastalarda reflü veya gastrit gibi rahatsızlıkları tetikleyebilir. Şeker ilavesi yapılan ürünlerin diyabet hastaları için risk oluşturabileceğini belirten Dr. Ziypak, gilaburunun doktor gözetiminde ve mevcut tedavilerle bir arada kullanılmasını tavsiye etmektedir.

    Sonuç ve Gelecek Potansiyeli

    Sonuç olarak, gilaburu bilimsel açıdan potansiyeli yüksek bir doğal tedavi kaynağı niteliği taşımaktadır. Özellikle küçük boyutlu distal üreter taşlarının tedavisine destekleyici bir alternatif olarak değerlendirilebilir. Bununla birlikte, etkilerinin bireyler arasında değişkenlik gösterebileceği ve mevcut tıbbi tedavilerin yerini almayacağı hatırlanmalıdır. Dr. Ziypak, bu bitkinin ileride yapılacak geniş kapsamlı çalışmalarda daha net bir yere sahip olabileceğini belirtmektedir.