Nöbetçi Eczaneler
Türk Arkeolojisine Büyük Katkılar Sunan Dr. Sachihiro Omura’nın Cenazesi Uğurlandı
Geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden ve Türkiye’deki arkeolojik çalışmalarıyla tanınan Japon bilim insanı Dr. Sachihiro Omura’nın cenaze töreni, Kırşehir’in Kaman ilçesinde gerçekleştirilen ritüelin ardından Japonya’ya gönderildi.
Kazılarla Anadolu Tarihine Işık Tutmuştu
1985 yılında Kaman ilçesinde başlattığı Kalehöyük kazılarıyla Anadolu’nun derin tarihine önemli katkılar sağladığı bilinen Dr. Sachihiro Omura için, kurucusu olduğu Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü’nün bahçesinde duygusal bir tören düzenlendi. Törene Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Kırşehir Valisi Murat Sefa Demiryürek, Japonya’nın Ankara Büyükelçiliği yetkilileri, Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü Müdürü Kimiyoshi Matsumura, eşi Dr. Masako Omura, kızı Sachiko Omura, öğrencileri, meslektaşları ve birçok vatandaş katılım sağladı.
İnsani Mirasını Yaşatmaya Devam Edecek
Dr. Masako Omura, eşinin anısını yaşatmanın en büyük görevleri olduğunu belirterek, “45 yıllık hayat arkadaşımı toprağa verdiğim bu yerlerde araştırmalarımıza sürdürme sözü veriyorum.” ifadesini kullandı.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı ise, Dr. Omura’nın yöre halkı için ‘Ömer’ ağabeyleri olduğunu, Türkiye’ye olan gönül bağı nedeniyle torununa Mehmet ismini verme kararı aldığını ifade ederek, derin bir üzüntü içinde olduklarını belirtti.
Cenaze, tabutun omuzlarda taşınmasıyla birlikte ve öğrencileri tarafından taşınan Türk ve Japon bayraklarıyla birlikte, “Güle güle Omura” sloganları eşliğinde Kaman’dan Ankara’ya uğurlandı. Dr. Omura’nın cenazesi, Ankara’dan memleketi Japonya’ya yönlendirilecek.
Tarihe ve Kültürel İlişkilere Katkıları Unutulmayacak
Disiplinli çalışmalarıyla 1985’te başlattığı Kaman Kalehöyük kazılarını uluslararası bir projeye dönüştüren Dr. Sachihiro Omura, yedi farklı medeniyetin izlerini takip ederek hem Anadolu’nun tarihine hem de Türk-Japon ilişkilerine büyük katkılarda bulundu. Kendisi, 2011 yılında Türkiye Cumhuriyeti tarafından Liyakat Nişanı ile ödüllendirilerek, bilimsel ve insani yönüyle unutulmaz bir miras bıraktı.
