ABD’den Türkiye’ye Dönüş: Dr. Ece Aynur Onur’un Tarım Mücadelesi
Askeri antropoloji alanında eğitim alarak kariyerini Amerikan üniversitelerinde sürdüren Dr. Ece Aynur Onur, dedesiyle birlikte büyüdüğü Burdur’a dönerek tarım yapmaya başladı. Susuz tarım yöntemleriyle bu bölgedeki toprağa ve su kaynaklarına sahip çıkmanın önemine vurgu yapan Onur, “Yabancıların ödediği hiçbir ücret, bizim bu topraklara ve su varlıklarımıza değer biçemez,” ifadelerini kullandı.
Eğitim ve Dönüşüm Süreci
Asker emeklisi bir baba olan Dr. Ece Aynur Onur, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. 2008 yılında Fulbright Bursu’nu kazanarak ABD’nin Indiana Üniversitesi’nde askeri antropoloji üzerine yüksek lisans ve doktora yaptı. Dedesi vefat ettikten sonra Türkiye’ye dönerek Kayalı Köyü’ndeki miras kalan arazilerde tarıma yönelen Onur, kendi kariyerine son verip susuz tarım uygulamaları yapmaya başladı. Şimdi çiftliğinde kadın istihdamına da katkıda bulunuyor. Karamanlı ilçesindeki çiftçilere susuz tarım hakkında eğitimler veren Onur, bu yöntemle yabancı yatırımcıların toprak alımlarını engellemeyi amaçlıyor.
Kuraklıkla Mücadele
Dedesi vefat ettikten sonra ata topraklarına döndüğünü ifade eden Onur, Burdur’daki kuraklık sorununa dikkat çekerek, “Bölgedeki göllerin kuruduğunu görmek üzücü. Burada susuz tarım uygulamalarına başladık ve 19 çeşit tıbbi aromatik bitki ile 9 çeşit gıda ve 6 çeşit baharat üretimini başarıyla gerçekleştiriyoruz,” dedi.
Su ve Toprak Milli Hazine
Göller Yöresi’ndeki yabancı yatırımcıların toprak alımı konusuna değinen Onur, “Toprak ve su kaynağı bizim milli hazinemizdir. Bu değerler, gelecekteki nesiller için önemlidir. Susuz tarım, bu topraklara sahip çıkmanın en etkili yollarından biri,” şeklinde konuştu. Onur ayrıca, kan dökerek alınan toprakların paraya değer biçilemeyeceği inancını dile getirerek, “Bu yüzden susuz tarım gibi yöntemlerle toprağımızı korumak hayati önem arz ediyor,” dedi.
Yerel Tepkiler ve Duygular
Dr. Ece Aynur Onur’un makalesinde bahsedilen yerel çiftçi Sultan Yayla da çocukluğundan beri ata topraklarında çiftçilik yapıyor. Yayla, “Yabancılara tarla satılması beni derinden üzüyor. Eğer satılacaksa bu topraklar Türk insanına satılmalı. Yabancılara satıldığında çocuklarımıza ve torunlarımıza toprak kalmaz,” dedi.
Burdur’daki bu dikkat çekici dönüşüm, tarım yöntemlerinin yerel topluluk ve doğal kaynaklar üzerindeki etkisini bir kez daha gözler önüne seriyor.