Doların Düşüşüyle Birlikte Altının Yükselişi ve Gümüşün Yeni Rolü

DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, altının değerinin arttığını, bunun Amerikan dolarıyla olan ilişkisini ve jeopolitik dinamiklerin etkisini vurguladı. Küresel çatışmalar ve ekonomik savaşlar, yeni bir dünya düzeninin doğuşunu işaret ederken, altın ve gümüş güvenli liman olarak öne çıkıyor.

DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, altının değerinin

Altın ve Gümüş: Güvenli Limanlar ve Gelecek Vizyonları

Altının yükselişi, doların çöküşüyle el ele ilerlerken; gümüş, hem güvenli liman hem teknolojik kaldıraç işlevi görüyor. Ekonomik göstergelerin ötesine geçen küresel gelişmeler, jeopolitik gerilimlerden teknolojik dönüşümlere, finansal güç mücadelelerinden toplumsal kırılmalara kadar pek çok dinamiği içinde barındırıyor. Altın, bu karmaşık denklemde yalnızca bir yatırım aracı değil, sistemsel dönüşümün simgesi olarak yeniden öne çıkıyor.

3 Temel Başlık: Kitiş’in Değerlendirmesi

Altının geleceğini doğru analiz edebilmek için yalnızca ekonomik göstergelere bakmak artık yeterli kalmıyor. Jeopolitik gelişmeler, teknolojik dönüşümler ve küresel güç savaşları, altının yeniden yükselişe geçtiğinin ve yeni bir çağın başladığının en açık göstergeleri. Bu çerçevede DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, mevcut durumu üç temel başlık altında değerlendirdi.

1. Jeopolitik Gerilimler ve Ortadoğu’nun Durumu

Kitiş, “Birincisi İsrail’in saldırganlığı ve Ortadoğu’nun tetikte oluşu. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları artık bölgesel mesele olmaktan çıkıp, İran, Hizbullah, Yemen ve Türkiye’yi de etkileyen çok cepheli bir alan savaşına dönüşmüş durumda. ABD ve batı, İsrail’e tam destek verirken; Çin, Rusya, Türkiye ve İslam dünyası karşı cephede konumlanıyor. Bu keskin kutuplaşma, batı bloku ile Avrasya bloku arasında doğrudan olmasa da proxy savaşlarını hızlandırıyor” dedi.

2. Ekonomik Yıpranma ve Yeni Para Savaşları

İkinci başlık olarak ekonomik yıpranma ve yeni para savaşlarına değinen Kitiş, “BRICS ülkeleri ile ABD arasında süren dijital, finansal ve rezerv para savaşı yeni bir aşamaya geçti. BRICS, altına dayalı ticaret sistemleri üzerinde çalışıyor. ABD ise dolar merkezli yapıyı korumak için ambargo, yaptırım ve dijital savaşlara yöneliyor. Kripto paraların yükselişi, ardından merkez bankalarının dijital para ile karşılık vermesi bu savaşın bir parçası. Sonuç olarak dünya, ekonomik hegemonya için paranın ve güvenin kaynağını yeniden sorguluyor” ifadelerini kullandı.

3. Askeri Hazırlıklar ve Jeopolitik Yoğunlaşma

Kitiş, “NATO, Avrupa ve Asya’da olağanüstü askeri yığınaklar yapıyor. Rusya-Ukrayna savaşı halen sürüyor. ABD-Çin gerilimi, Tayvan üzerinden her an sıcak çatışmaya dönüşebilir. Yapay zeka destekli askeri sistemler, hipersonik silahlar ve uzay teknolojileri 2025-2030 arasında tam kapasiteye ulaşacak. Dünya askeri olarak da büyük bir kırılma eşiğinde” şeklinde konuştu.

Yeni Dünya Düzeni: Çok Kutuplu Bir Gelecek

Soğuk Savaş sonrası ABD’nin kurduğu tek kutuplu düzenin çöküşte olduğunu belirten Kitiş, “Çin’in yükselişi, Rusya’nın askeri direnci, ABD’nin içeride yaşadığı toplumsal ve mali sorunlar düzenin çökmeye başladığını gösteriyor. Artık çok kutuplu bir dünya şekilleniyor. Çin, Rusya, Hindistan, Türkiye ve Avrupa Birliği gibi aktörler yeni güç denklemini kuruyor” dedi.

Büyük Medeniyet Sıçraması ya da Çöküş

Kitiş, geleceği şekillendirecek süreçlerin önemli olduğunu belirtti ve “Kısa vadede önümüzdeki 10 yılda yapay zeka ve biyoteknoloji devrimi hızlanacak. Siber savaşlar, bilgi manipülasyonu, ekonomik yaptırımlar artacak. Enerji krizi ve su savaşları Afrika, Orta Doğu ve Asya’da tırmanacak. İnsanlar anlamı dijital/sanal yapılarda aramaya başlayacak. Orta-uzun vadede devlet dışı aktörlerin (şirketler, yapay zekâ sistemleri) etkisi artacak. Ya büyük bir medeniyet sıçraması ya da çöküş yaşanacak” dedi.

Altın ve Gümüş: Geleceğin Yatırıma Dönüşmesi

Kitiş, altının finansal değil sistematik bir değer olarak öne çıktığını belirterek, “ABD’nin dünya üzerindeki hâkimiyeti büyük ölçüde dolar rezerv gücüne dayanıyordu. Ancak BRICS ülkeleri dolar dışında ticarete geçti. Çin, Rusya ve Hindistan altın rezervlerini agresif şekilde artırdı. İnsanlar merkez bankalarına değil, tarihi değere altın ve gümüşe güvenmeye başladı” ifadelerini kullandı.

Gümüşün Teknolojik Rolü ve Arz-Talep Krizi

Kitiş, “Gümüş ayrıca teknolojik üretimde (çipler, paneller) kritik rol oynuyor; arz-talep krizi kapıda. Dünya büyük bir geçiş sürecinde. Eskisi bitti, yenisi ise henüz doğmadı. Şu anda bir doğum sancısı çağındayız. Altın, bu sancının hem tanığı hem çözüm anahtarıdır” dedi.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı