Diyetisyen Çisem Gündüz: Akdeniz Diyeti ile Kansere Yakalanma Riski %20 Azalıyor

Diyetisyen Çisem Gündüz, sağlıklı yaşam tarzı ve Akdeniz diyetinin kanser riskini yüzde 20 oranında düşürdüğünü belirtti. Bağırsak sağlığı için yoğurt ve sebzelerin önemine dikkat çeken Gündüz, sağlıksız gıdalardan kaçınılması gerektiğini vurguladı.

Diyetisyen Çisem Gündüz, sağlıklı yaşam tarzı ve Akdeniz diyetinin kanser

Diyetisyen Çisem Gündüz, Akdeniz diyetine bağlı kalan kişilerin kansere yakalanma olasılığının yüzde 20 daha az olduğunu ifade ederek, “Yoğurt, turşu, sarımsak ve soğan gibi gıdalar bağırsak sağlığını güçlendirerek bağışıklık sistemini destekliyor” dedi.

Beslenme biçiminin ve yaşam tarzının kanser üzerindeki etkilerine vurgu yapan Gündüz, düzenli beslenmenin yanı sıra aktif bir yaşam biçiminin de hastalık riskini azaltma potansiyeline sahip olduğunu belirtti. Dünya Kanser Araştırma Fonu (WCRF) ile Amerikan Kanser Araştırmaları Enstitüsü (AICR) tarafından gerçekleştirilen araştırmalara göre, kanserin yüzde 30-50’sinin önlenebilir olduğuna ve bu bağlamda beslenmenin en önemli değiştirilebilir risk faktörlerinden biri olduğuna dikkat çekti.

Harvard Tıp Fakültesi’nin verilerine değinen Gündüz, günde en az 400 gram sebze ve meyve tüketmenin mide ve kolon kanserine karşı koruma sağladığını vurgulayarak, “Akdeniz diyetine sıkı bir şekilde uyan bireylerin genel kanser riskinin yüzde 10-20 oranında düşebileceğini göstermektedir. Bu diyetin yüksek antioksidan içeriği, iltihabı azaltan özellikleri ve bağırsak mikrobiyatasını teşvik eden lifli gıdalarıyla kanserin önlenmesi ve tedavisinde olumlu etkileri olabilir. Tam tahıllar, sebzeler ve kuru baklagillerin yüksek lif oranı, bağırsağı koruma noktasında da önemlidir” şeklinde konuştu.

Fiziksel aktivitenin kanser riskini düşürebileceğini belirten Diyetisyen Gündüz, bazı klinik araştırmaların haftada en az 150 dakika orta düzeyde egzersizin, özellikle meme ve bağırsak kanseri riskini azalttığını ortaya koyduğunu ifade etti. Sigaranın akciğer kanseri vakalarının yüzde 85’ini tetiklediği ve alkol tüketiminin meme, karaciğer ve yemek borusu kanserleriyle ilişkilendirildiği de bilgileri arasında yer aldı.

Melatonin hormonunun hücre yenilenmesine yardımcı olduğuna vurgu yapan Diyetisyen Gündüz, kronik stresin bağışıklık sistemini zayıflatarak bazı kanser türlerinin gelişimini hızlandırdığını belirtti. “DNA’yı koruyan antioksidanların önemi büyük. C vitamini, E vitamini, selenyum, polifenoller ve flavonoidler kanser riskini azaltmada etkilidir. Likopen ve karotenoidler ise DNA hasarını önleyip iltihaplanmayı azaltabilir. Bu bileşenleri içeren domates, havuç, tatlı patates ve kırmızı biber gibi gıdalar önem taşımaktadır. Yüksek likopen tüketiminin prostat kanseri riskini yüzde 30 oranında düşürdüğü de gösterilmiş” dedi.

Bağırsak sağlığının korunmasının önemi üzerine konuşan Gündüz, yoğurt, turşu, sarımsak ve soğan gibi besinlerin düzenli olarak tüketilmesinin faydalarına değindi. Brokoli, karnabahar, lahana ve turpun kanserojen maddeleri etkisiz hale getiren enzimler içerdiğini anlatan Gündüz, “Omega-3 yağ asitleri hücre zarının stabilitesini artırarak kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatabilir. Somon, keten tohumu ve ceviz gibi gıdalar Omega-3 açısından zengin kaynaklardır. Ayrıca, bağırsak florasını güçlendiren prebiyotikler ve probiyotikler de bağışıklığı destekleyerek kanser riskini azaltabilir. Yeşil çay, nar ve kırmızı üzüm gibi gıdalar ise hücre yenilenmesini destekleyerek sağlığı koruyabilir” şeklinde devam etti.

Diyetisyen Gündüz, kaçınılması gereken gıdalar arasında işlenmiş etlerin (salam, sosis, sucuk) bulunduğunu belirterek, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından bu tür gıdaların 1. grup kanserojen olarak sınıflandırıldığını hatırlattı. Yüksek glisemik indeksli gıdaların insulin direncini artırarak bazı kanser türleriyle ilişkili bulunduğunu, özellikle pankreas, meme ve kolorektal kanser riskini yükselttiğini de vurguladı.

Ulusal Kanser Haftası dolayısıyla toplumda bilinçlenmenin önemli olduğuna dikkat çeken Gündüz, sağlıklı beslenme, aktif yaşam ve zararlı alışkanlıklardan uzak durmanın kanser riskini önemli ölçüde azaltabileceğini sözlerine ekledi.