Dijital Dönüşüm ve Gençliğin Psikolojik Durumu
Dijital çağın etkilerinin sadece teknolojiyle sınırlı kalmadığını, bireylerin psikolojik ve sosyal yapılarına da doğrudan etki ettiğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Bülent Tansel, dijitalleşmenin gençlerin psikolojik gelişimi üzerindeki uzun vadeli etkilerini detaylandırdı.
İstanbul Gelişim Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projesi (BAPSIS) çerçevesinde, Milli Eğitim Bakanlığı ile ortaklaşa gerçekleştirilen kapsamlı bir araştırma, gençlerin dijital dünyada karşılaştığı tehlikeleri bilimsel bir bakış açısıyla ele alırken, ailelere, öğretmenlere ve toplum liderlerine bu tehditlerle başa çıkma yollarını sundu.
Dijital Dünyanın Psikolojik Etkileri
Dr. Tansel’in “Dijital Dünyanın Görünmeyen Tehdidi” başlıklı çalışması, gençlerin benlik algısını, sosyal karşılaştırmalarını ve kimlik gelişimlerini dijital platformlardaki etkileşimler üzerinden mercek altına aldı. Bu araştırma, 18 devlet lisesinde öğrenim gören 17 bin 120 öğrenciden seçilen 1696 öğrenci ile gerçekleştirildi. Araştırma, gençlerin sosyal medya alışkanlıkları, kişilik özellikleri ve siber zorba/siber mağdur durumlarını çeşitli değişkenlerle inceleyerek kapsamlı bulgular elde etti.
Araştırma sonuçlarının ışığında kaleme alınan bu eser, günümüzdeki gençlerin dijital yaşam pratiklerini ve sosyal medya ekosisteminin psikolojik yansımalarını derinlemesine ele alıyor.
<h2"Sosyal Medyanın Etkisi: İki Yüzlü Bir Ayna
Dr. Tansel, sosyal medyanın gençler üzerindeki etkilerini “ideal benlik” ve “gerçek benlik” arasındaki derinleşen farklar olarak tanımlıyor. Gençler, yalnızca dijital içerik tüketmekle kalmaz, aynı zamanda kendilerini sürekli olarak yeniden yaratma çabasına giriştiklerinde, bu süreçte içsel bir baskı ve tükenmişlik hissi yaşayabiliyorlar. Dijital etkileşimlerin kimliklerini tanımlamada oynadığı rol, bireylerin benlik bütünlüğünü zayıflatarak, memnuniyetsizlik döngüsüne neden olabiliyor.
Dr. Tansel, dijital karşılaştırma tuzağının gençlerde beden algısı bozukluğu, sosyal kaygı ve kimlik karmaşasına yol açabileceği uyarısında bulundu. Dijital dünyada görünür olma çabası, zamanla özgüven kaybı ve sosyal ilişkilerde zayıflamalar gibi sorunlara yol açabiliyor.
Ailelere ve Eğiticilere Mesaj: Tehlikenin Farkında Olun
Tansel, ebeveynlerin ve eğitimcilerin dijital dünyadaki riskler konusunda sınırlı bir anlayışa sahip olduğunu belirtti. Birçok aile, dijital tehlikelerin genelde yalnızca zararlı içeriklerle sınırlı olduğunu düşünse de, gerçek risk görünürde zararsız olan ancak psikolojik ve sosyal değişimlere yol açan dijital etkileşimlerden kaynaklanıyor. Bu tehditlerin zamanla birey üzerinde kalıcı etkiler bırakma potansiyeli taşıdığına dikkat çekti.
Gençlerin dijital platformlarda içerikler paylaşmalarının yanı sıra, kendilerini de parça parça ifşa etme çabasında olduklarını ve bu sürecin çoğu zaman altında ezildiklerini ifade eden Tansel, dijital platformların gençlerin kimliğini sürekli yeniden inşa etmelerine yol açtığını vurguladı.
Bilinçli ve Sağlıklı Bir Dijital Yaşam İçin Öneriler
Dr. Bülent Tansel, dijital dünyanın tehditleriyle başa çıkabilmek amacıyla aileler ve eğitimciler için somut çözüm yolları sundu. Gençlerin sağlıklı bir dijital kimlik geliştirmeleri için toplumun çeşitli katmanlarında bir bilinç oluşturulması gerektiğini belirten Tansel, bu bağlamda İstanbul Gelişim Üniversitesi olarak önemli bir sorumluluk üstlendiklerini kaydetti.
Ayrıca, ebeveynlerin ve eğitimcilerin dijital okuryazarlık becerilerinin geliştirilmesi gerektiği ve gençlere dijital dünyanın psikolojik etkileri hakkında doğru bilgi verilmesi için eğitim süreçlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini de vurguladı.
Dr. Tansel, önerilen yöntemler arasında sosyal medya detoksları, beden algısını güçlendirme çalışmaları ve siber zorbalıkla mücadele tekniklerinin yer aldığını belirtti. Bu öneriler, gençlerin dijital dünyada kimliklerini sağlıklı bir şekilde inşa etmeleri ve toplumsal düzeyde denge kurmaları adına önemli adımlar sunuyor. Tansel, dijital dünyanın tehditlerinin görünmeyen doğasına dikkat çekerek, gençlerin bu tehlikelerin farkında olmalarını sağlamak ve karşılaştıkları risklerle başa çıkmalarına yardımcı olmak için bilinçlendirilmesi gerektiğini belirtti.

