İletişim ve Halkla İlişkiler uzmanı Derya Aslan, genç iletişimcilerle yaptığı toplantıda, “Yapay zekâ bir destek unsuru olarak değerlendirilmeli; asıl önemli olan insandır” açıklamasında bulundu.
Aslan, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileriyle gerçekleştirilen bir etkinlikte, sektörle ilgili tecrübe ve bilgilerini aktardı. Kariyer Ofisi tarafından düzenlenen “İletişim Dünyasına İlham Veren Yolculuklar” isimli programda moderatörlük yapan Doç. Dr. Ayşe Müge Yazgan’a ek olarak, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcıları olan Doç. Dr. Serkan Bayrakçı ve Doç. Dr. Yusuf Ziya Gökçek ile Kariyer Ofisi Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Niyazi Can Özbaşaran da etkinlikte yer aldı.
Söyleşi sırasında öğrencilerin iletişim sektörüne ilişkin merak ettikleri konulara yanıt verildi. Staj fırsatları, sektör dinamikleri, iletişim alanında kadınların rolü, kariyer planlaması, kişisel gelişim ve yapay zekânın etkileri gibi pek çok önemli konu da tartışıldı.
“Sürekli gelişim esastır”
Öğrencilerin sorularını yanıtlayan Derya Aslan, iletişim alanında başarılı olmanın ana unsurlarından birinin deneyim, diğerinin ise disiplinli çalışma ve sürekli yeniden kendini geliştirmek olduğunu ifade etti. Kariyer yolculuğunda doğru seçimlerin, bireylerin ilgi alanlarıyla uyumlu olması gerektiğine dikkat çeken Aslan, gençlerin iletişim becerilerini geliştirecek ilgi alanları edinmelerinin öneminin büyük olduğunu vurguladı. Ayrıca yeni mezunları heyecanla beklediklerini belirtti.
“Yapay zekâ duygusallıktan yoksundur”
Yapay zekâyla ilgili düşüncelerini paylaşan Aslan, “Yapay zekâ, güçlü mantıksal yapısı ve esnekliği ile farklı alanlar arasında etkileşim yaratıyor. Ancak onu sınırlayan en önemli özellik, duygusal zekadan yoksun olmasıdır. İletişim alanında gerçek farkı yaratan ise bireylerin kendine özgü tarzlarıdır. Empati, sezgi ve kişisel etki gibi unsurlar yalnızca insana aittir ve doğrudan iletişim stratejileri üzerinde etki eder. Gerçek etki, marka veya kurumdan bağımsız olarak, duygusal bağ kurabilen iletişimle sağlanır” dedi.
“Yapay zekâ bir destekleyicidir; asıl olan insandır”
Aslan, yapay zekânın iletişimde önemli bir destek aracı olduğunu ancak insani dokunuşun kaçınılmaz olduğunu kaydetti ve sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “İletişim her zaman insan odaklı olduğu sürece, yapay zekâ tek başına süreci tamamlayamaz. Tecrübe, sezgi ve yorum yeteneği gerekmektedir. Bu bağlamda yapay zekâ, çağın sunduğu bir destek aracı olarak değerlendirilebilir. Ancak ne kadar gelişmiş olursa olsun, insan yaratım gücü ve duygusal zekâ devreye girmedikçe iletişim eksik kalacaktır. Elbette bu denge, teknolojinin adil ve güncel kalmasıyla birlikte sürekli olarak yeniden tanımlanacaktır. Zira iletişimde değişim sürekhaş olup bitmez.”