Nöbetçi Eczaneler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Filistin’i Destekleyen Parlamentolar Grubu” toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, fanatik ve soykırımcı İsraillilerin Mescid-i Aksa’ya silahlı güvenlik görevlileri eşliğinde girerek Müslümanları kışkırttığını ifade etti. Mescid-i Aksa ve Kubbet-üs Sahra’nın bulunduğu Harem-i Şerif’in 144 dönümlük alanının sadece Müslümanlara ait olduğunu belirten Erdoğan, bu alanın korunmasının hayati önem taşıdığını vurgulayarak, “Mescid-i Aksa bizim kırmızı çizgimizdir” dedi.
Erdoğan, toplantıya katılan Filistin’i destekleyen parlamenterleri içten bir şekilde selamlayarak, Filistin davasının sadece bir halkı savunmak olmadığını, aynı zamanda insanlık, barış ve adalet mücadelesi olduğunu söyledi. Filistin davasının bir asırdır baskılara maruz kalmış bir halkın onur mücadelesi olduğunu dile getiren Erdoğan, bu konunun Müslümanların yanında vicdan sahiplerinin de meselesi olduğunu ifade etti. Özellikle Filistin halkının direnişinin, Türkiye’nin geçmişteki bağımsızlık mücadelesiyle benzerlik arz ettiğini belirtti.
Filistin’deki durumu ağır eleştiren Erdoğan, İsrail hükümetinin masum Filistinlileri öldürme politikalarına dikkat çekerek, dünya kamuoyunun bu duruma kayıtsız kalmasını eleştirdi. Gazze’de yaşanan trajedinin gözler önünde serildiğini, uluslararası topluluğun bu durumu yok saydığını vurgulayan Erdoğan, “Uluslararası sistemin sınavı burada geçersiz kalmıştır” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin Filistin’e yönelik insani yardımlarını sürdürdüğünü, 101 bin ton insani yardım malzemesinin Gazze’ye ulaştırıldığını belirtti. Israel’in yardım gönderimlerini engelleyerek yeni bir çirkinliğe imza attığını belirten Erdoğan, Gazze’deki insani krizle uluslararası toplumun yüzleşmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin cezai sorumluluğunu yerine getirmek için uluslararası mahkemelerdeki hukuki süreçlere katılacağını da sözlerine ekledi.
Kudüs’e yapılan saldırıların son bulması için bir an önce barışın sağlanması gerektiğini belirten Erdoğan, iki devletli çözümün gerekliliğinin altını çizdi ve Filistinli kardeşlerinin haklarını savunmaktan geri durmayacaklarını ifade etti. Gazze’nin ve Filistin’in geleceğinin, Filistin halkının kendi topraklarında özgürce yaşaması ile belirleneceğini vurguladı.
