Nöbetçi Eczaneler
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu haftaki cuma hutbesinde, Müslümanların cenaze merasimleri ve taziye konusundaki dini yükümlülükleri yeniden gündeme getirildi. Hutbede, İslam inancında yaşam kadar ölümü de önemli bir olay olarak nitelendirildiği, ölümün yalnızca bir son değil, ebediyete geçişin ilk adımı olduğu ifade edildi.
Cenaze törenleriyle ilgili kurallara dikkat çekilen hutbede, Müslümanların vefat eden yakınlarını anarken saygılı olmaları, cenaze namazını huzur içinde kılmaları ve dualarla bu son yolculuklarını gerçekleştirmeleri gerektiği belirtildi. Cenazenin yıkanması ve kefenlenmesi sürecinde ölüye karşı saygının gösterilmesi gerektiği vurgulanırken, cenaze namazının usulüne uygun olarak kılınmasının yanı sıra, cenaze evinde gereksiz tartışmalardan kaçınılması gerektiği de hatırlatıldı. Ayrıca, merhumun günahlarının affı için dua edilmesi ve acı çeken yakınlara destek verilmesi gerektiği üzerinde duruldu.
Taziye ziyaretlerinin üç günden fazla olmaması gerektiği ve cenaze sahiplerinin bu süreçte aşırı harcamalara girmemesi gerektiği de hutbenin önemli noktaları arasında yer aldı. İslami öğretilere göre, cenaze sahiplerinin yemek ikramını komşu ve akrabalarından almalarının tercih edildiği hatırlatılarak, Hz. Ca’fer’in şehit olmasının ardından ailesine yemek hazırlanmasını istemesi örneği verildi.
Hutbede, ölümün bir kayıp değil, Allah’ın sonsuz merhametine ulaşmanın bir aracı olduğu ifade edilerek, Müslümanların vefat edenler adına hayır işlemesi ve onların amel defterlerini açık tutması gerektiği de vurgulandı. Ayrıca, gelecek Perşembe günü 11 ilimizi etkileyen büyük depremin ikinci yıl dönümüne atıfta bulunarak vefat edenler için dua ve rahmet talep edildi.
“Benim namazım, ibadetim, yaşamım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir” ayetiyle, hayatın gerçek maksadı ve ölümün anlamına dikkat çekilerek, Müslümanların bu bilinçle yaşamaları ve ölüme dair yükümlülüklerini yerine getirmeleri gerektiği hatırlatıldı.