Çömlekçilik Geleneği Dördüncü Kuşağa Taşınıyor: Süleyman İri’nin Azmi

Çömlek Ustalığı Dört Kuşaktır Yaşatılıyor

Aydın’ın Efeler ilçesinde yaşayan 60 yaşındaki Süleyman İri, aile geleneği olarak çömlek yapımını çocuklarına öğreterek bu sanatı yaşatmaya devam ediyor. Dört nesildir çamura şekil veren İri ailesi, asırlık mesleği geleceğe taşımayı hedefliyor.

Aile Geleneği Sürdürüyorlar

Efeler ilçesinde, Kardeşköy Mahallesi’nde bulunan kendi atölyesinde oğullarıyla birlikte çömlekçilik yapan Süleyman İri, dedesinden devraldığı mesleği bugün de sürdürüyor. Üçüncü kuşak usta olan İri, geçmişin mirasını yaşatmanın yanı sıra, oğulları ile birlikte bu geleneği gelecek kuşaklara aktarmaya çalışıyor. Çömlek yapımını her zaman büyük bir heyecanla yaptığını ifade eden Süleyman İri, “Bu meslek ailemizin geçmişinden geliyor. Dedemden babama, babamdan bana ve şimdi de oğullarıma aktarıyorum. Dördüncü kuşak olarak onların da çocuklarına nasip olmasını dilerim. Bu sanatın yok olmaması benim en büyük arzum,” diye konuştu.

Geçmişten Günümüze Çömlekçilik

Büyükdedelerinin Yunanistan’da çömlekçilikle uğraştığını ve göç ile birlikte Aydın’ın İncirliova bölgesine yerleşerek bu işe başladıklarını aktaran İri, “Büyükdedem Yunanistan’da bu mesleği icra ediyordu. 1800’lü yıllardaki göç olayında buraya gelir ve dedem de çömlekçilik serüvenine katılır. O dönemler ayaklarla çamur tepelerek yapılan bir işti. Makine yoktu, her şey el gücüyle yapılırdı. Babam ve amcalarım da bu mesleği daha sonra üstlenmişti. Şimdi ben oğullarımı yetiştiriyorum. Bu meslek nesilden nesile geçiyor. Daha önce Aydın’da yaklaşık 20 çömlek atölyesi vardı, hepsi kapandı. Ancak bu işin zor olmadığını, aksine oldukça keyifli olduğunu düşünüyorum. Ancak maalesef kimse çocuklarına öğretmek istemiyor. Gençler daha hafif işlerde çalışmayı tercih ediyorlar ve bu alanı tercih etmiyorlar,” şeklinde konuştu.

Teknoloji ile Yenilik Sağlıyorlar

Son yıllarda gelişen teknolojiye ayak uydurarak hem el emeği hem de fabrikasyon üretime geçiş yaptıklarını belirten Süleyman İri, “Bu işi tam 50 yıldır yapıyorum ve çok şükür ki bu süreçte kazandık. Şimdi fabrikalaşma aşamasına geçiyoruz. Yapmış olduğumuz yatırımlarla birlikte teknolojiyi de kullanarak daha hızlı üretim yapabiliyoruz. Artık makinelerle küçük fincan takımları, kaseler ve tabaklar üretmeye başladık. Bugüne kadar böyle bir yenilik yoktu ama çağın gerekliliklerine ayak uydurmak zorundayız. Eskiden ayaklarla çamur yoğururduk, saatlerimizi harcardık ama şimdi makinelerle bu işlemi oldukça kısa sürede halledebilir hale geldik. Ancak bu gelişmeler, yine de yatırımları gerektiren bir durum,” diyerek durumlarını özetledi.