Çocukluk Çağı Kanserlerinde Tedavi Başarı Oranı Yüzde 85’e Ulaştı!

Prof. Dr. Tezer Kutluk, çocukluk çağı kanserlerinin tedavi oranlarının günümüzde yüzde 85’e ulaştığını belirtti. Çocukları katkı maddesi içeren gıdalardan uzak tutmanın kanser riskini azaltacağını vurgulayarak, düzenli sağlık kontrollerinin önemine dikkat çekti.

Prof. Dr. Tezer Kutluk, çocukluk çağı kanserlerinin tedavi oranlarının günümüzde

Çocukluk Çağı Kanserleri ve Tedavi Oranları

Çocukluk çağı kanserleri hakkında detaylı bilgi veren Prof. Dr. Tezer Kutluk, günümüzde bu tür kanserlerin tedavi edilebilirlik oranının yüzde 85 olduğunu ifade etti. Kutluk, çocukların katkı maddeleri içeren besinlerden uzak tutulmasının, ileriki yaşlarda bu hastalıklara karşı koruyucu olacağını vurguladı.

Öngörülen Kanser Vakaları

2025 yılına kadar dünya genelinde 21 milyon kişinin kanser tanısı alması bekleniyor. Her yıl ortalama 400 bin çocukluk çağı kanseri vakası öngörülüyor. Medicana Zincirlikuyu Hastanesi’nin Çocuk Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, Türkiye’de 0-14 yaş arası çocuk ve gençlerde yılda 3,500 yeni kanser vakasının görüneceğini belirtti. Çocuklardaki kanser türleri erişkinlerden farklılık gösteriyor. Lösemiler, bu tür kanserlerin üçte birini oluştururken, lenfoma ve beyin tümörleri gibi diğer kanser türleri de sıralamada yer alıyor.

Tedavi Başarı Oranı

Prof. Dr. Tezer Kutluk, çocuk ve ergenlerde kanser tedavi başarısının, erişkin kanserlere kıyasla daha yüksek olduğunu söyledi. 1960’larda tedavi başarısı yüzde 25 seviyesindeyken, günümüzde bu oran yüzde 85’e çıkmıştır. Günümüzde bireyselleştirilmiş ve hedefe yönelik tedavilerin kullanımı yaygınlaşmasına paralel olarak, tedavi başarı oranlarının daha da artacağı öngörülmektedir.

Kanser Belirtileri

Çocukluk döneminde kanser belirtilerinin daha farklı olabileceğini belirten Prof. Dr. Kutluk, şu bilgileri aktardı: “Vücutta meydana gelen bezelerin büyümesi, morluklar, kanamalar, düşmeyen ateş, bu durumlar lösemi ve lenfoma gibi hastalıkların habercisi olabilir. Beyin tümörlerinde ise açıklanamayan sabah kusmaları, nöbetler, kuvvet kaybı ve sürekli baş ağrıları dikkat çekici belirtiler arasındadır. Diğer tümör türleri, bulundukları yer itibarıyla farklı belirtiler verebilir. Örneğin, Wilms tümörü ve nöroblastom varsa karın şişliği ya da sertlik hissedilebilir. Çocuklarda kanser taraması için standart bir yöntem yoktur; bu nedenle düzenli sağlık kontrolleri yapılması şarttır.”

Obezite ve Kanser İlişkisi

Prof. Dr. Tezer Kutluk, çocuk kanserlerinden korunmanın özel yöntemleri bulunmadığını ancak aşırı kilonun ve obezitenin engellenmesinin, gelecekte kalın bağırsak, meme ve uterus kanserleri gibi bazı türlerden koruyabileceğini belirtti. O nedenle, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının çocukluk döneminden itibaren kazandırılması gerektiğini vurguladı.

Gıda Katkı Maddeleri ve Önlemler

Ruhsatlı, devlet kontrolünde üretilen ve ambalajlarında doğru bilgilere yer verilen gıdaların tercih edilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Kutluk, “Gıda katkı maddeleri ile çocuk kanserleri arasında doğrudan bir ilişki olmasa da, içeriği bilinen gıdaların seçilmesi ve aşırı kullanımdan kaçınılması önemli tedbirlerden biridir. Tarımda zararlı kimyasalların kullanımının sınırlandırılması çocukların ileriki yaşamlarında kanserden korunmalarına yardımcı olabilir. Çocukluk çağı kanserlerinde genetik faktörlerin etkisi, erişkin kanserlerine göre daha belirgindir” diyerek sözlerini tamamladı.