Çin-Türkiye Gastronomi Festivali Renkli Lezzetlere Ev sahipliği Yaptı
Çin’in Ankara Büyükelçiliği tarafından organize edilen “Çin-Türkiye Gastronomi Festivali”, katılımcılara hem Türk hem de Çin mutfaklarının özel tatlarını deneyimleme fırsatı sundu.
Etkinlik, Çin’in Ankara Büyükelçisi Jiang Xuebin’in misafirperverliği ile bir otelde düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, uluslararası misyon temsilcileri ve diğer davetli konuklar, programa katılan isimler arasında yer aldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, festivale göndermiş olduğu telgrafta, organizasyondan dolayı duyduğu memnuniyeti ifade ederek, “Çin ve Anadolu, insanlık tarihinin en köklü medeniyetlerine ev sahipliği yapmakta olup, her iki ülkenin zengin mutfağı ise cömert sofraların ve yaşam sevgisinin sembolüdür” dedi.
Emine Erdoğan, etkinliğin kültürel alışverişi geliştirerek dostluk ve hoşgörü bağlarını kuvvetlendireceğini düşündüğünü belirtti. Ayrıca, bu organizasyona katkı sağlayan tüm kişi ve kurumlara teşekkür ederek, festivalin başarılı geçmesini ümit etti.
İki Kadim Medeniyetin Buluşması
Festivalin açılışında konuşma yapan Büyükelçi Jiang Xuebin, Türkiye ve Çin arasındaki tarihi ilişkilere ve kültürel mirasa dikkat çekti. Xuebin, mutfak kültürünün bu mirasın ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayarak, “Her iki ülkenin de kültürel zenginlikleri, mutfakları aracılığıyla tüm dünyaya örnek teşkil etmektedir” şeklinde ifade etti.
Büyükelçi, yine bu bağlamda, Çin’in “İnsanlar için yemek en temel ihtiyaçtır” atasözü ile Türklerin “Can boğazdan gelir” sözünü hatırlatarak, mutfak kültürünün her iki toplum için ne denli önemli olduğunu vurguladı.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Yazgı ise Türk mutfağının, şifalı ve dengeli beslenmeyi ön plana çıkardığını belirterek, “Anadolu’daki ‘yemek ilaçtır’ sözü, yüzyıllar boyunca edindiğimiz bilgi ve tecrübeleri yansıtmaktadır. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden gelen bu mutfak geleneği, tıpkı Çin mutfağı gibi beden ve ruh sağlığını esas almaktadır” dedi.
Etkinliğin ardından, Çin halk müziği sanatçılarından oluşan bir koro, “Hayat Bayram Olsa” parçasını seslendirirken, misafirlere hem Türk hem de Çin mutfaklarına ait lezzetler sunuldu.
Bu festival, kültürel etkileşim ve gastronomi alanında iki ulusun bir araya geldiği anlamlı bir etkinlik olarak hafızalarda yer etti.

