Bursa Merkezli Suç Organize Konusu: 22 Gözaltı, 23 Kadın Kurtarıldı
Bursa merkezli olarak gerçekleştirilen bir operasyonda, suç örgütü kurarak yabancı uyruklu kadınları fuhşa zorladığı belirlenen 22 kişi gözaltına alındı. “Ajans” adı ile kandırılarak Türkiye’ye getirilen bu kadınların kurtarılmasıyla birlikte toplamda 23 mağdur kadın özgürlüğüne kavuştu.
Geniş Kapsamlı Soruşturma Başlatıldı
Bu operasyon, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın öncülüğünde Bursa İl Emniyet Müdürlüğü’nün Ahlak Büro Amirliği tarafından yürütülen araştırmalar sonucunda gerçekleşti. Suç örgütü üyeleri hakkında, “Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak”, “Fuhşa Teşvik, Aracılık veya Zorlama” ve “Suçtan Kaynaklanan Mal Varlığını Aklama” gibi ciddi suçlamalar kapsamında kapsamlı bir soruşturma başlatılmıştı.
Yapılan teknik takipler sonucunda, ajans adıyla kurulan yapıların, yüksek kazanç vaadiyle yabancı kadınları Bursa’ya getirdiği ve bu kadınların fuhşa zorlandığı belirlendi. Ayrıca, fuhuş taşımacılığı yapan sürücüler ve kadınları barındıran apart-otel sahiplerinin de bu örgütün bir parçası olduğu saptandı.
Örgüt Yapısı ve Yöntemleri Ortaya Çıktı
Soruşturma, A.Ç. isimli şahsın örgütün lideri olduğunu, E.Ç. ve K.A. isimli şahısların ise yardımcı liderlik yaptığı gerçeğini ortaya çıkardı. Örgütün başka üyeleri olan K.A., D.B. ve U.Ç., bu kötü faaliyetlerin sürdürülmesi için yardımcı roller üstlendi. Kadınların fotoğraflarının katalog şeklinde müşterilere sunulduğu, sosyal medya ve uygunsuz siteler üzerinden müşteri temin edildiği, elde edilen gelirlerin bir kısmının şüpheliler tarafından el konulduğu bilgisine ulaşıldı.
Operasyon, Bursa’nın yanı sıra Trabzon, İstanbul, Adana, İzmir ve Ordu illerinde, sabah 07.00 sıralarında eş zamanlı olarak gerçekleştirildi. Toplamda 22 şüpheli gözaltına alındı. Kurtarılan 23 kadın arasında 9’u Türk vatandaşı, 14’ü ise yabancı uyrukluydu.
Kamu Güvenliği İçin Kararlılık Vurgusu
Emniyet yetkilileri, kamu düzeni ve güvenliğine yönelik bu tür operasyonların kararlılıkla devam edeceği mesajını verdiler. Bu olay, ayrıca insan hakları ihlallerine karşı toplumsal duyarlılığın artması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi.