Diyabetik Yaralara Yeni Umut: Bor Destekli Yara Örtüsü Projesi
Diyabet hastaları için yaraların hızlı iyileşmesini sağlayan yeni bir proje, umut verici gelişmeler sunuyor.
Dr. Öğr. Üyesi Elif Aydın’ın öncülüğünde gerçekleştirilen bu çalışma, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) tarafından destek buldu. Projeye ayrılan toplam bütçe 3 milyon TL olarak belirlenirken, özellikle diyabetik yaraların tedavisinde devrim niteliğinde bir çözüm sunması bekleniyor. Geliştirilecek özel nanofiber yara örtüleri, yaraların iyileşme sürecini hızlandırarak enfeksiyon riskini minimize etmeyi hedefliyor.
Yaraların İyileşmesindeki Zorluklar ve Çözüm Arayışı
Proje fikrinin, diyabetik yaraların tedavisindeki güçlüklerden doğduğuna dikkat çeken Dr. Aydın, şunları kaydetti: “Diyabetik yaralar genellikle geç iyileşiyor ve sık sık enfekte oluyor. Antibiyotiklere karşı direncin artması, tedavi süreçlerini daha da zorlaştırıyor. Bu nedenle, enfeksiyonlarla mücadele eden ve dokunun hızlı iyileşmesini destekleyen bir yara örtüsü geliştirme amacındayız.”
Projede, borun doku yenileme yetenekleri ve gümüş nanopartiküllerin antibakteriyel etkileri bir araya getirildi. Ayrıca, limon kabuğu gibi atık maddelerden nanopartikül üretimi gerçekleştirerek çevre dostu bir yaklaşım benimsenmesi amaçlanıyor. Bor/PVA nanofiber yara örtülerinin, antibakteriyel ve biyouyumlu özellikleri ile iyileşme sürecini hızlandırması, ayrıca inflamasyonu azaltması ve cilt mikrobiyotasını koruması bekleniyor.
İyileşme Sürecine Katkı Sağlayacak Yerli Üretim
Dr. Aydın, geliştirdikleri ürünün özellikle diyabet hastalarına büyük yarar sağlayacağını vurgulayarak, “Bu yara örtüsü enfeksiyon riskini azaltıyor ve yaranın hızlı bir şekilde kapanmasını sağlıyor, cildin doğal dengesini bozmadan etkisini gösteriyor. Bu sayede tedavi süresi kısalırken, hastaların yaşam kalitesi de artıyor. Ayrıca antibiyotik ihtiyacını minimize ederek direnç sorununa da katkıda bulunuyor” dedi.
Türkiye’nin bor zenginliğine de dikkati çeken Aydın, “Borun sağlık alanındaki stratejik ve yüksek katma değerli bir kaynak olabileceğini gösteriyoruz. Ürettiğimiz yara örtüleri tamamen yerli kaynaklardan elde edilecek ve böylece dışa bağımlılığımız azalacak” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Sonuç olarak, projenin nihayetinde geliştirilecek ürünün klinik kullanıma uyumlu hale getirilmesi ve ticarileştirilebilir bir biçimde sunulması amaçlanmaktadır. Nanofiber yara örtülerinin biyouyumluluk, toksisite ve etkinlik testleri, hem laboratuvar hem de hayvan deneyleri ile kapsamlı bir şekilde değerlendirilecektir. Bu kapsamda sağlık sektöründe uygulanabilir bir çözüm geliştirilmiş olacak.
