Dombay Deresi Kanyonu’nda Taş Ocağı İhtimali Tepki Topladı
Bolu’nun Kındıra, Bürnük ve Kol köyleri sınırları içindeki Dombay Deresi Kanyonu’nda yapılması planlanan taş ocağına karşı köylüler protesto düzenledi.
Köylüler, taş ocağı için gerekli olan ruhsatın alınmasının ardından ormanlık alanda yapılan yol açma çalışmalarını ilgiyle izlemeye başladı. Ormanların tahrip olacağına dair endişeleriyle hareket eden köylüler, Dombay Deresi Kanyonu’nda ağaç kesimlerine karşı seslerini yükseltti. Kındıra köyü meydanında bir araya gelen kalabalık, taş ocağının açılmasına karşı olduklarını belirten pankartlar taşıdı. Köylüler, çalışmaların bir an önce durdurulması gerektiğini vurguladı ve mücadelelerine devam edeceklerini açıkladı.
“Bu Proje Doğaya Çocuk Yaşatacaktır”
Köy halkı adına konuşan Avukat Harun Demirel, “Köylük alanlarımız içindeki doğanın yok edilmesine pervasız bir şekilde izin verilmemelidir. Bu durum bizler için son derece anlamlandırılamaz. Gerçekleşen ağaç kesimlerinin ilgili makamların izniyle yapıldığı söyleniyor, fakat talep ettiğimiz bilgi ve belgeler ise karşılanmıyor. Sadece projenin onaylı olduğu ifade ediliyor. En önemli olan çevresel etki değerlendirme raporunun yani ÇED raporunun alınmadığıdır. Bu durum, projenin doğaya, suya, insan yaşamına ve diğer canlılara nasıl zarar vereceğine dair hiçbir bilgi bulunmadığı anlamına geliyor. Bu koşullar altında, projeye izin vermek doğaya verilmiş bir zarar anlamına gelecektir” şeklinde konuştu.
Yerel Halkın endişeleri Artıyor
Kındıra köyünde yaşayan 70 yaşındaki Vedat Bilgili ise konuyla ilgili duygularını dile getirerek, “Köylüyüm, burada doğdum ve büyüdüm. Taş ocağının açılması bizim için büyük bir tehdit. Su kaynaklarımız buradan besleniyor ve hayvancılıkla geçimimizi sağlıyoruz. Meralarımız elimizden alınacak, hayvancılığımız sona erecek. Doğanın yok edilmesiyle karşılaşmamız demek, başka bir yaşam aramak zorunda kalmamız anlamına gelir. Burası tam anlamıyla bir orman köyü, biz bu doğayla yaşıyoruz. Taş ocağı açılması, hayatımızı tehdit eden bir durum. Burada doğal güzelliklerimizi koruyarak turizm açısından değerlendirilmeli ve yaşam alanlarımızın yok edilmesine izin verilmemelidir” diyerek hislerini aktardı.
Bu eylemler ve açıklamalar, köylülerin doğalarını koruma konusunda kararlı ve birleşik bir ses oluşturduğunu gösteriyor.