Bolu Kartalkaya Yangınında Aileleri Parçalayan Acı İtiraflar: “Her Gün Yeniden Ölüyoruz”

Bolu Kartalkaya Otel Yangını Davasında Duygusal Tanıklıklar Devam Ediyor

Bolu Kartalkaya’da yaşanan büyük otel yangını ile ilgili dava süreci devam ediyor. Yangında eşi Kübra ve 9 yaşındaki kızı Alya’yı kaybeden Hilmi Altın, mahkeme salonunda yaptığı açıklamada, “Her sabah kahvemi mezarlıkta içiyorum. Yaşadığım acıyı hiçbir psikolog hissedemez. Bu ağır yük taşınmaz” ifadelerini kullandı.

Yangında can verenlerin sayısı 78’e ulaşırken, 137 kişi ise yaralandı. Grand Kartal Otel’in yangınına ilişkin tutuklu sanıkların yargılandığı davanın üçüncü oturumunda, tanıkların duygusal beyanları dikkat çekti.

Kaybedilen Canların Ağırlığı Sökülmüyor

Eşi ve torunu yangında hayatını kaybeden Ahmet Altın ise adalet arayışında olduğunu belirterek, “Torunum, henüz hayatının baharında, burada ihaların ve para hırslarının kurbanı oldu. Çocuklarımız bir kez kaybedildi ama biz her gün yeniden ölüyoruz” dedi. Altın, Bolu Belediyesi ve ilgili bakanlıkların sorumluluğuna dikkat çekerek, “Kasten öldürüldü. Kısasa kısas uygulanmalı” şeklinde konuştu.

Yaşanılan Acının Tarifi Yok

Hilmi Altın, yaşadığı acının kelimelerle tarif edilemeyeceğini vurguladı. “O gece dumanların arasında boğulurken, kimse bize yardım etmedi. Onların kayıtsızlığı bizi derinden yaraladı. Ben, o gece otelden canlı çıkmayı başardım ama ailemden ayrı kaldım” diyerek yaşadığı çaresizliği dile getirdi.

Adalet Arayışı ve Emsal Karar İhtiyacı

Yaprak Yeşilada Yalçın, kızı Derin’i kaybettikten sonra adalet talep ettiklerini belirtti. “Günah keçisi aramıyoruz, hakkaniyetli bir karar bekliyoruz. Çocukların gülüşünde Derin’i yaşatmaya çalışıyorum ve bu acı karşısında emsal bir karar çıkmasını umuyoruz” dedi.

Dava süreci önümüzdeki günlerde devam edecek ve tanıkların beyanları ile delil değerlendirmeleri sürecek. Yangında hayatını kaybedenlerin yakınları adaletin bir an önce sağlanmasını talep ediyor.