Böbrek Kanseri Tanısı Alan Hasta, Türkiye’de Kapalı Ameliyatla Sağlığına Kavuştu

Dubai’de böbrek kanseri teşhisi konulan Çiğdem Eken, Türkiye’de Doç. Dr. Serdar Yalçın tarafından laparoskopik yöntemle ameliyat edildi. Başarılı operasyonda, böbreği koruyarak kitle alındı ve Eken, taburcu edildi. Dr. Yalçın, erken teşhisin önemine dikkat çekti.

Dubai'de böbrek kanseri teşhisi konulan Çiğdem Eken, Türkiye’de Doç. Dr.

Yurt dışında böbrek kanseri teşhisi ile karşılaşan bir hasta, Türkiye’ye döndüğünde kapalı cerrahi ile sağlığına kavuşmayı başardı. Ameliyatı gerçekleştiren Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Serdar Yalçın, “Zorlu yapışıklıklar olmasına karşın sadece kitlenin alındığı ve böbreğin korunduğu başarıyla bir operasyon gerçekleştirdik” dedi.

Dubai’de yoğun ağrılarla hastaneye başvuran Çiğdem Eken, burada böbrek taşının yanı sıra 4,5 santimetre çapında bir kitle tespit edildiğini vurgulayarak, kendisine böbrek kanseri tanısı konulduğunu belirtti. Ameliyatın gerçekleştirileceği yer olarak Türkiye’yi tercih ettiğini ifade eden Eken, “Ülkemde çeşitli hastanelere başvurdum ancak doktorlar, böbreğimin alınacağı ihtimalinin yüksek olduğunu söylediler. Asla böbreğimi kaybetmek istemedim. Hastane ortamındaki sıkıntılar ve bilgi eksiklikleri beni ruhsal olarak oldukça yordu. Kendimi endişeli hissetmemin ardından Serdar Bey’in ismini duyunca ona gitmeye karar verdim” dedi.

Laparoskopik parsiyel nefrektomi yöntemiyle, böbreğin zarar görmeden kitlesi çıkarılan 61 yaşındaki Eken, operasyonun hemen ardından ikinci gün taburcu edildi.

Acıbadem Bodrum Hastanesi’nden Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Serdar Yalçın, Eken’in sağlık durumu ile ilgili olarak, hastanın geçmişteki bağırsak ameliyatı nedeniyle karın bölgesinde bu gibi yapışıklıkların oluştuğunu aktardı. Dr. Yalçın, “Zor bir vakayla karşı karşıyaydık. Bu ameliyatı laparoskopik yöntemle gerçekleştirdik. Küçük kesilerle girerek, böbreğin üstündeki kitleyi çıkarmayı başardık. Mevcut böbrek dokusu neredeyse normal boyutlarda ve işlevselliğini sürdürebiliyor. Böbrek damarını kısa süreliğine kapatarak, hem kitleden kurtulduk hem de böbreği koruyarak sağlıklı bir şekilde çalışır durumda tutmayı başardık” sözlerini kullandı.

Ameliyat esnasında “Frozen” patoloji yönteminin kullanıldığını belirten Dr. Yalçın, operasyonun başarısında ekibin deneyiminin de kritik bir öneme sahip olduğunu ifade etti.

Böbrek kanserinin tüm kanserler içerisinde yaklaşık yüzde 4 oranında yer aldığını kayıt altına alan Dr. Yalçın, bu hastalığın, sağlıklı hücrelerin kontrolsüz büyümesiyle ortaya çıktığını söyledi. Son yıllarda böbrek tümörlerinde artış yaşandığını, ancak erken tanı ve cerrahi müdahalelerle başarılı sonuçlar elde edilebildiğini vurguladı. Tedavi planının, hastanın genel durumu, tümörün durumu ve evresine bağlı olarak değişiklik gösterdiğini açıkladı.

Doç. Dr. Yalçın, erken tanı ve kişiye özel cerrahi yöntemlerin, böbrek kanseri tedavisinde organ koruyucu yaklaşım ve yaşam kalitesini artırıcı etkiler sağladığını sözlerine ekledi. “Ameliyatla tümörün çıkarılması, cerrahi tedavi protokolünün en öncelikli kısmını oluşturuyor. Küçük tümörler için böbreğin korunması ve sadece tümörün alınması yani ‘parsiyel nefrektomi’ altın standart olarak kabul ediliyor. Daha büyük tümörlerde ise, tümörün yerleşim yerine göre cerrahinin planı değişir; eğer tümör, kan damarlarının yoğun olduğu bir bölgede yer alıyorsa, böbreğin tamamı alınabilir. Ancak kenar bölgelerde yer alan tümörlerde, parsiyel nefrektomiyle böbrek korunabilir” şeklinde detaylandırdı.