Beslenme Alışkanlıkları ve Güneşe Dikkat: Uzmanlardan Kanser Riski Uyarısı

Doç. Dr. Ahmet Gülmez, bölgedeki beslenme alışkanlıklarının ve güneş maruziyetinin kanser riskini artırdığını belirtti. Erken teşhisin önemine vurgu yaparak, düzenli tarama programlarına katılmanın gerekliliğini vurguladı. Gülmez, kanser farkındalığını artırmak için sosyal projeler önerdi.

Doç. Dr. Ahmet Gülmez, bölgedeki beslenme alışkanlıklarının ve güneş maruziyetinin

Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde görev yapan Tıbbi Onkoloji uzmanı Doç. Dr. Ahmet Gülmez, beslenme alışkanlıklarının mide, yemek borusu ve kalın bağırsak kanserlerinin artışında etkili olduğunu dile getirdi. Gülmez, “Kömür ateşinde pişen etlerin fazla tüketimi bu kanser türlerinin sıklığını artırıyor” şeklinde konuştu.

Gülmez, Çukurova Bölgesi’nde cilt kanseri vakalarının artış gösterdiğine dikkat çekerek, “Adana’nın sürekli güneşli olması, cilt kanseri riskini artıran önemli faktörlerden biridir. Özellikle ultraviyole ışınlara maruz kalan açık tenli bireyler daha fazla tehlike altındadır. Güneş ışınlarının en yoğun olduğu saatlerde, yani 11.00-15.00 aralığında dışarı çıkmaktan kaçınılmalı ve güneş koruyucu kremler düzenli olarak kullanılmalıdır. Ayrıca, vücutta yeni veya büyüyen benler için dermatologdan yardım almak akıllıca bir tercih olacaktır” dedi.

Bölgeye ait beslenme alışkanlıklarının da belirli kanser türlerinin görülme sıklığını artırdığına dikkat çeken Gülmez, “Kömür ateşinde pişirilen gıdaların sıklığının yanında tarımsal faaliyetlerin de kanser oranlarını etkileyebileceği bilinmektedir. Tarım ilaçlarına maruz kalma, tiroit, karaciğer, böbrek ve çeşitli kanserlerin risk faktörleri arasında yer almaktadır” şeklinde bilgi verdi.

Erken tanının önemine vurgu yapan Gülmez, Türkiye’de üç temel kanser türü için düzenli tarama programlarının yürütüldüğünü açıkladı. Bu programlar arasında;

– Kalın Bağırsak Kanseri: 50 yaş üzerindekilerin her iki yılda bir gizli kan testleri yaptırması ve her on yılda bir kolonoskopi yaptırması önerilmektedir. Ailesinde kalın bağırsak kanseri hikayesi olan ya da inflamatuvar bağırsak hastalığı bulunanların daha erken tarama yaptırmaları gerekmektedir.

– Meme Kanseri: 20 yaşından itibaren tüm kadınların her ay kendi muayenelerini yapmaları, yılda bir doktor kontrolüne gitmeleri ve 40-69 yaş arası için iki yılda bir mamografi çektirmeleri önerilmektedir.

– Rahim Ağzı Kanseri: 30-65 yaş arası kadınlara her beş yılda bir HPV-DNA testi ve smear testi yaptırmaları önerilmektedir.

Kanserle mücadelede farkındalığın artırılması gerektiğini vurgulayan Gülmez, “Erken teşhis merkezlerinin (KETEM) bu konuda büyük bir rolü var. Ancak, tarama programlarına katılmayan bireyler, hastalık ilerlediğinde tedavi edilmekte zorluklar yaşayabiliyor. Bu sebeple, sağlıklı bireylerin de düzenli kontroller yaptırması oldukça önemlidir” diye ekledi.

Son olarak, kanser farkındalığını artırmak için sosyal projeler ve eğitim programlarının yaygınlaştırılması gerektiğini ifade eden Gülmez, “Taramalara katılımın artırılması, erken teşhis oranlarının yükseltilmesi ve toplumun sağlığının korunmasında büyük öneme sahiptir” şeklinde konuştu.