Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Atatürk Üniversitesi, Uluslararası Proje Desteğiyle Biyoçeşitlilik Araştırmalarında Önemli Bir Başarıya İmza Attı

Atatürk Üniversitesi’nin Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezi, TÜBİTAK’tan iki uluslararası proje desteği aldı. Projelerde, biyoçeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri için 10 bilim insanı yer alacak. Toplam bütçe 36.6 milyon TL olup, araştırmalar üç yıl sürecek. Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, biyoçeşitliliğin Türkiye’nin refahı için kritik önemde olduğunu vurguladı.

Atatürk Üniversitesi'nin Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezi, TÜBİTAK'tan iki uluslararası

**Atatürk Üniversitesi’nden Önemli Biyoçeşitlilik Projeleri**

Atatürk Üniversitesi Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezi, TÜBİTAK-BİDEB 2232-A “Uluslararası Üstün Araştırmacılar için Burs” programında iki uluslararası proje almaya karar vererek dikkate değer bir bilimsel başarı elde etti. Üç yıl boyunca sürecek proje faaliyetleri, Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Biyoçeşitlilik Bilim Müzesi içinde 10 bilimci ve 10 lisansüstü bursiyerle gerçekleştirilecek. Yürütülecek projelerin toplam bütçesi ise 36 milyon 629 bin 240 TL olarak belirlendi. Bu projeler, Türkiye’nin doğal mirasının korunmasına ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine önemli katkılar sunacak.

Biyoçeştirilere Dijital Yöntemlerle Erişim

İlk projenin adı “Türkiye’deki halofit bitkiler ve ilişkilendirilmiş böceklerin dijital uygulamaları ile biyoçeşitliliği araştırma” olarak belirlendi. Proje koordinatörlüğüne Rusya Bilimler Akademisi Zooloji Enstitüsünden Dr. Sci. Boris A. Korotiaev seçilirken, Atatürk Üniversitesi’nden Prof. Dr. Levent Gültekin, Iğdır Üniversitesinden Doç. Dr. Neslihan Gültekin, Komarov Botanik Enstitüsü’nden Prof. Dr. Vladimir I. Dorofeev, Smithsonian Enstitüsü’nden Dr. Sci. Alexander S. Konstantinov ve Zooloji Enstitüsü’nden Dr. Sci. Mark G. Volkovich bu proje ekibinde yer alıyor.

Proje kapsamında, 18 milyon 294 bin 640 TL bütçeye sahip çalışmada 2 yüksek lisans, 2 doktora ve 1 doktora sonrası bursiyer olarak faaliyet gösterecek.

İstilacı Türlerin Moleküler İncelenmesi

Diğer yandan, ikinci projenin adı “Türkiye’de tarım ve ormancılıkta büyük zarara yol açan istilacı böcek türlerinin moleküler genetik karakterizasyonu” olarak belirlenmiştir. Proje, Çin’den Zhejiang Üniversitesi, Fujian Tarım ve Ormancılık Üniversitesi ve Pakistan Tarım Üniversitesinden Doç. Dr. Muhammad Qasim’in koordinatörlüğünde yürütülecek.

Bu projeye Atatürk Üniversitesinden Prof. Dr. Levent Gültekin ve Dr. Öğr. Üyesi Melek Güçlü, Iğdır Üniversitesi’nden Doç. Dr. Neslihan Gültekin ve Prof. Dr. Celalettin Gözüaçık ile Çukurova Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bora Kaydan da araştırmacı olarak katkı sağlayacak. Projenin bütçesi ise 18 milyon 334 bin 600 TL’dir ve 36 ay sürecektir.

Biyoçeşitlilik ve Gelecek

Biyoçeşitliliğin, genlerden türlere ve ekosistemlere kadar tüm yaşam formlarını kapsayan bir tanım olduğunu belirtmekte fayda var. Araştırmacılar, bu çalışmaların çevresel ve bilimsel açıdan kritik bir öneme sahip olduğunu vurgulamaktadır. Uzmanlar, iklim değişikliği, istilacı türler, habitat kaybı gibi sorunların biyoçeşitliliği tehdit ettiğini ve türlerin korunmasının gelecek nesillere aktarılacak en değerli miraslardan biri olduğunu ifade ediyor.

Rektör Hacımüftüoğlu’ndan Önemli Mesajlar

Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, yürütülen biyoçeşitlilik projelerinin Türkiye’nin doğal kaynaklarının korunmasında kritik bir rol oynadığını belirtti ve “Biyoçeşitlilik, bir ülkenin refah seviyesinin, sürdürülebilir kalkınmanın ve gelecek umutlarının temeli olan canlı doğal kaynaklarımızı ifade eder. Bu bakımdan yürütülen projeler, sadece bilimsel değil aynı zamanda toplumsal sorumluluğumuzun da bir ifadesidir” dedi.

ABBM’nin Uluslararası Hedefleri

Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin Müdürü Prof. Dr. Levent Gültekin, merkezlerinin “Korumak için bilmek gerekir” anlayışı üzerine inşa edildiğini ifade etti. Gültekin, merkezlerinin zengin bilimsel koleksiyonları ve modern alt yapıları ile Türkiye’nin önde gelen araştırma merkezlerinden biri olduğunu kaydetti. TÜBİTAK tarafından sağlanan bu iki proje, merkezlerinin uluslararası ölçekte araştırma yapma hedefini güçlendirecek önemli bir adım olarak nitelendirilmektedir. Atatürk Üniversitesinin bilime katkıda bulunma misyonunu gerçekleştirmek için kararlı olduklarını sözlerine ekledi.