Antalya’da Gerçekleşen 13. Üreme Sağlığı ve İnfertilite Kongresi’nde Doğurganlık Oranlarının Düşüşü ve IVF’nin Ekonomik Etkileri Tartışıldı

**Antalya’da Üreme Sağlığı ve İnfertilite Kongresi’nden Önemli Veriler**

Antalya’da gerçekleştirilen 13. Üreme Sağlığı ve İnfertilite Kongresi’nde Türkiye’nin düşen doğurganlık oranları, In Vitro Fertilizasyon (IVF) uygulamalarının ekonomik ve toplumsal etkileri ile yumurta dondurma süreçlerinde yaşa bağlı başarı oranları üzerine bilimsel veriler sunuldu. Türk Üreme Sağlığı ve İnfertilite Derneği (TSRM) Başkanı Prof. Dr. Barış Ata, IVF uygulamalarının ülke ekonomisine katkı sağladığını dile getirirken, TSRM Genel Sekreteri Prof. Dr. Yaprak Üstün, yaşa bağlı yumurta ihtiyacı konusundaki önemli noktaları aktardı. Uzmanlar, çevresel faktörlerin neden olduğu erken menopoz riskine de dikkat çekti.

13. Üreme Sağlığı ve İnfertilite Kongresi Gerçekleşti

TSRM tarafından düzenlenen 13. Üreme Sağlığı ve İnfertilite Kongresi, 20-23 Kasım tarihleri arasında Antalya’da yapıldı. Söz konusu etkinlik, Türkiye’nin üreme tıbbı alanındaki en önemli organizasyonlarından biri olup, toplamda 800’den fazla uzman katıldı. Etkinliğe 27 ülkeden gelen 100’den fazla yabancı katılımcı yer aldı.

Kongrede, 185 yerli ve 38 uluslararası bilim insanı sunum yaparak 14 farklı bilimsel oturum, 68 yuvarlak masa toplantısı ve çeşitli sempozyumlar gerçekleştirdi. Ayrıca kongrede toplamda 41 sözlü ve 6 poster bildirisi sunulmuştur.

IVF’nin Ekonomik Avantajları

Kongrenin açılışında konuşan Prof. Dr. Barış Ata, Türkiye’deki doğurganlık oranlarının azalması nedeniyle IVF uygulamalarının toplumsal ve ekonomik etkilerinin arttığını vurguladı. Hacettepe Üniversitesi ve Anatolia Tüp Bebek Merkezi tarafından yürütülen bir araştırmanın sonuçlarını paylaşarak, devletin sağladığı ivme ile IVF uygulamalarının net katkısını hesapladıklarını belirtti.

Araştırma sonuçlarına göre, devletin sağladığı mali desteklerin yanı sıra IVF ile dünyaya gelen bireylerin, yaşları ilerledikçe devlete fayda sağladığını ifade etti. Doğal gebelik ile doğan bireylerin mali dengeleri 38 yaşında sağlarken, IVF ile doğanlarda bu süre 40’lı yaşlara çıkıyor. Bu veriler, hızla yaşlanan Türkiye nüfusunun ve azalan doğurganlık oranlarının ışığında kritik öneme sahip.

Yumurta Dondurma Sürecinin Önemi

Prof. Dr. Yaprak Üstün, 42 yaşındaki bir hastanın sağlıklı bir bebek doğurabilmesi için en az 33 yumurta dondurulması gerektiğini vurguladı. Yaşın ilerlemesiyle birlikte yumurta kalitesinin düştüğüne dikkat çekerek, erken yaşta yumurta dondurmanın önemine değindi. Ayrıca genç kızların, kadın doğum hekimleriyle buluşturulmasının sağlık üzerindeki olumlu etkilerini de dile getirdi.

İnfertilite Sorunu ve Çözüm Önerileri

Prof. Dr. Üstün, dünya genelinde 100 kadından 10-12’sinin infertilite sorunuyla karşılaştığını belirterek, çevresel etkenlerden dolayı bu oranın arttığını ifade etti. Plastikler ve kimyasal maddelerin üreme sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini tartışarak, erken menopozun artık sıkça görülen bir durum olduğunu vurguladı.

TSRM Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Işıl Kasapoğlu, yumurta dondurmanın mevcut düzenlemelerle daha iyi bir şekilde planlanması gerektiğini belirtti. Doç. Dr. Ali Sami Gürbüz ise, evlilik yaşının artmasının infertilite riskini yükselttiği konusunda uyarılarda bulunarak, yumurta dondurmanın çiftlere yeni fırsatlar sunduğunu kaydetti.

Genetik Tarama ve Koruyucu Önlemler

Prof. Dr. Barış Ata, erken menopoz riskinin belirlenmesinde genetik taramaların önemine değinerek, bu konuda yeni gelişmelerin yaşandığını belirtti. Erken menopozun genetik nedenlerden kaynaklandığını açıklayan Ata, bu riskin tespit edilmesi durumunda koruyucu adımlar atılması gerektiğini vurguladı.

Tüm bu veriler, Türkiye’nin gelecekte IVF uygulamalarına yönelik kamu destek mekanizmalarının güçlendirilmesinin önemini bir kez daha ortaya koyuyor.