Akdeniz Diyeti Uygulayan Erkeklerde İyi Huylu Prostat Büyümesi Riski Düşüyor

Akdeniz Diyeti Prostat Sağlığını Koruyor

Üroloji alanında uzman isimlerden Doç. Dr. Emre Salabaş, balık, sebze, meyve, baklagil ve zeytinyağı ile zenginleştirilen Akdeniz diyetinin erkek bireylerde iyi huylu prostat büyümesi (BPH) riskini azaltabileceğini ifade etti. Salabaş, yüksek miktarda kırmızı et ve protein tüketen, sebze tüketimi ise az olan kişilerin bu risk grubunda daha fazla yer aldığını belirtti.

Prostat Büyümesi Belirtileri

Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden Doç. Dr. Salabaş, prostat büyümesinin, sık idrara çıkma, kesik idrara çıkma, gece idrara kalkma, idrar akışında zayıflama ve idrarın tam olarak boşalması gibi şikayetlerle kendini gösterdiğini dile getirdi. Ayrıca, bazı besinlerin tüketim miktarının azaltılması ve yaşam tarzında gerçekleştirilecek değişikliklerin, iyi huylu prostat büyümesi (BPH) ile diğer prostat sorunları riskini düşürebileceğini söyledi.

Bitkisel Beslenmenin Önemi

Salabaş, bitkisel gıdalara yönelen bireylerin, daha az bitki tüketenlere göre ölümcül prostat kanseri riskinin yüzde 19 oranında daha düşük olduğunu ve kandaki prostat spesifik antijen (PSA) düzeylerinin de daha az olduğunu vurguladı.

Obezite ve Alkolün Rolü

Doç. Dr. Salabaş, “Günde dört veya daha fazla sebze tüketen bireylerde, sebze yemeyenlere göre iyi huylu prostat büyümesi (BPH) riski üçte bir oranında daha düşüktür. Obezite ve metabolik sendrom hastalarında BPH riskinin artması, bu durumu daha da önemli hale getiriyor. Kilo kaybını hızlandırıcı sağlıklı bir diyetle birlikte, kafeinli ve alkollü içeceklerin alımını azaltmak gerekiyor. Fast-food, işlenmiş etler ve şekerli içeceklerden uzak durulmalıdır,” şeklinde konuştu.

HoLEP Yöntemiyle Etkili Tedavi

Genetik yatkınlığı bulunan bireylerin BPH riskinin dört kat daha fazla olduğunu kaydeden Doç. Dr. Salabaş, 40 yaşının üzerindeki kişilerin düzenli kontrollerini ihmal etmemeleri gerektiğini vurguladı. Prostat hastalığının tedavi edilmemesi durumunda yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebileceğini söyleyen Salabaş, Holmium Lazer (HoLEP) yöntemi ile hastaların birkaç gün içinde normal yaşamlarına dönebildiklerini ifade etti.

Tedavi sürecinde hastaların yaşına, sağlık durumuna ve prostat büyüklüğüne dayalı bir plan oluşturduklarını belirten Salabaş, HoLEP yönteminin avantajlarını şöyle açıkladı: “Teknolojinin ilerlemesi sayesinde HoLEP, kapalı prostat ameliyatlarının altın standardı haline geldi. Önceden açık cerrahi gerektiren durumlar artık bu yöntemle kapalı olarak gerçekleştirilebiliyor. HoLEP tedavisi sonrasında prostatın yeniden büyümesi ve şikayetlerin tekrar etme ihtimali oldukça düşük. Bu yöntemle hastalar, daha az kanama riski ile karşılaşırken hastaneden hızlı bir şekilde taburcu olabiliyor. İdrar yapma sorunları daha yüksek oranda düzeliyor ve hastalar bir kaç gün içinde normal yaşamlarına dönebilirler.”

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı