Adıyaman’da Depremin Ardından Yeni Bir Başlangıç: Nazan Taştan Yapıcı
Adıyaman’da 6 Şubat’taki depremler sonrasında evi yıkılan ve yakınlarını kaybeden 3 çocuk annesi Nazan Taştan Yapıcı, öğretmenlik kariyerini geride bırakarak seramik ustası oldu.
Yeni Bir Hayata Adım Atma Süreci
Asrın felaketi öncesinde özel bir okulda öğretmenlik yapan Nazan Taştan Yapıcı, deprem sonrası ailesiyle birlikte Mersin’e göç etti. Yaklaşık bir yıl Mersin’de yaşam sürdükten sonra memleketi Adıyaman’a dönen Yapıcı, öğretmenlik kariyerini bırakıp seramik ve çini sanatına yönelmeye karar verdi. Depremin getirdiği acıyla başa çıkmak için önce terapi niteliğinde seramiğe yönelen Yapıcı, zamanla bu alanda ustalaşarak atölye açtı. Kendi ürettiği eserleri sergileyen ve satışını gerçekleştiren Yapıcı, aynı zamanda diğer kadınlara bu sanatı öğretmeye de başladı. Deprem sonrası yaşamı büyük değişimler geçiren Yapıcı, çocuk ve eğitim konularında kitap da kaleme aldı.
Sanatın İyileştirici Gücü
Nazan Taştan Yapıcı, “Deprem sürecinde öğretmenlik yapıyordum. Ardından Mersin’e gittik ve bir yıl orada yaşadıktan sonra memlekete dönmek zorunda kaldık. Dönünce seramik ve çini sanatı arasında gidip geldim, bir süre öğretmenliğe de devam ettim. Ancak sanatın, özellikle de bu süreçte yaşadığım travmanın ruhumu rehabilite ettiğini anladım. Çiniyle uğraşmak bana iyi geliyordu; bu yüzden başkalarının da faydalanmasını istedim. Eğitimlerimi tamamladıktan sonra iş yeri açma kararı aldım ve insanların desteğiyle bu süreci başlattım. Artık insanlar burada çini ve seramik yapabilirken, ben de ürünlerimi satışa sunuyorum.” şeklinde konuştu.
Katılımcılarının Yorumları
Zozan Tümüç adlı bir katılımcı, “Nazan hanımın eserlerini görmek benim için oldukça öğreticiydi. Buraya geldikten sonra kendi el emeğimle bir bardak boyadım ve bir sevgi tabağı hazırladım. Nazan hanımın bu süreçteki desteğinden çok memnun kaldım. Gerçekten keyif aldım ve tekrar gelip yapmak istiyorum,” dedi.
Nazan Taştan Yapıcı’nın hikayesi, sanatın ve yaratıcılığın zorluklarla başa çıkma noktasında nasıl bir iyileştirici güç taşıdığını gözler önüne seriyor.

