Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Adıyaman Üniversitesi, nadir jeolojik yapıların korunması ve turizme kazandırılması için UNESCO’ya başvuru yapacak.

Adıyaman Üniversitesi, Adıyaman’daki eşsiz jeolojik yapıları korumak ve turizme kazandırmak için UNESCO’ya başvurmaya hazırlanıyor. 20 bilim insanı tarafından tespit edilen 5 nadir lokasyon, koruma altına alınmayı bekliyor. Doç. Dr. Senem Tekin, bu yerlerin hem korunacağını hem de turizmde değerlendirileceğini duyurdu.

Adıyaman Üniversitesi, Adıyaman’daki eşsiz jeolojik yapıları korumak ve turizme kazandırmak

Adıyaman Üniversitesi, Türkiye’de benzersiz jeolojik yapıları koruma ve turizme kazandırma amacını taşıyor. Bu kapsamda, üniversite UNESCO’ya başvuruda bulunacak.

Jeolojik Miras Çalıştayı ve İncelemeler

Adıyaman Üniversitesi, Jeolojik Miras Çalıştayı çerçevesinde 20 bilim insanının katılımıyla 16 lokasyonda inceleme gerçekleştirdi. Bilim adamları, Adıyaman’ın jeolojik yapısını değerlendirerek 5 lokasyondaki yapıların nadir ya da tek olarak kabul edilebileceğini tespit etti.

Adıyaman Üniversitesi, bu önemli yapıların korunması ve turizm potansiyelinin artırılması için harekete geçti.

Benzersiz Jeolojik Yapılar

Ülkemizin en eski kaya kütleleri Tut ilçesindeki Meryemuşağı, Eski Kahta bölgesindeki Loftusia cinsine ait fosiller, Besni’deki Petrollü Kastel kumtaşları, Kahta ilçesindeki Rudist fosilleri ve Korudağ jeosit alanı, UNESCO’nun geçici koruma listesine alınması için başvurulacak diğer önemli yerler arasında yer alıyor.

Adıyaman Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu’ndan Doç. Dr. Senem Tekin, “Çeşitli lokasyonlarımız mevcut. Başvurularımızı Adıyaman Üniversitesi Rektörlüğü aracılığıyla UNESCO’ya yapacağız. Ayrıca ilgili kurumlarla iş birliği yaparak bir komisyon oluşturmayı planlıyoruz.” ifadelerine yer verdi. Tekin, bu lokasyonların kamusal bilince kazandırılması ve korunmasının sağlanmasının önemli olduğunu vurguladı.

Koruma Çabaları ve Gelecek Planları

Doç. Dr. Tekin, “Nemrut’a benzer nitelikte koruma altına alınabilecek jeolojik alanların UNESCO tarafından tanınmasını ve bu bölgeleri ziyaret eden turist sayısını artırmayı amaçlıyoruz. Şu an için 16 lokasyonda inceleme yaptık ve 5-6 lokasyonun doğrudan UNESCO korumasına uygun olduğunu düşünüyoruz.” şeklinde ekledi. Ayrıca, Perkins bölgesindeki Paleozoit dönemine ait bir yapının korunmasının, göz ardı edilemeyecek kadar kritik olduğunu belirtti.

Söz konusu alanın yok olma tehlikesi altında olduğunu ifade eden Tekin, bu bölgelere yönelik koruma çalışmalarının önemini de vurguladı.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı