**Trump’tan CIA’ye Venezuela Yetkisi: Uyuşturucuyla Mücadele İddiası**
ABD Başkanı Donald Trump, ABD’nin Merkezi İstihbarat Teşkilatına (CIA) Venezuela’da operasyon yapma yetkisi verdiğini açıkladı. Trump, bu girişimin “uyuşturucuyla mücadele” amacını taşıdığını belirtti. Ayrıca, Venezuela’ya karadan asker gönderme olasılığını da dile getirdi.
CIA’ye Operasyon Yetkisi Verildi
Beyaz Saray’da gerçekleşen basın toplantısında, Trump, CIA’nin Venezuela’da gizli operasyonlar gerçekleştirdiği yönündeki iddialarla ilgili açıklamalarda bulundu. CIA’ye verilen yetkiyi doğrulayan Trump, karadan askeri müdahale olasılığı üzerinde de durdu. Bir muhabirin, “Neden CIA’ye Venezuela’ya girmesi için yetki verdiniz?” sorusunu yanıtlayan Trump, “Bu iki nedenle oldu. Birincisi, hapishanelerini boşaltıp mahkumlarını ABD’ye gönderdiler. İkincisi, Venezuela’nın uyuşturucu kaçakçılığındaki rolü. Venezuela’dan ciddi miktarda uyuşturucu akışı var. Çoğu deniz yoluyla geliyor ama bunu karadan durdurmayı amaçlıyoruz” dedi.
Trump’ın Maduro Hakkındaki Cevabı
Bir gazeteci ise, “CIA’nin Maduro’yu devirme yetkisi var mı?” sorusunu yöneltti. Trump, bu soru üzerine, “Bu konuyu tartışmak istemiyorum. Soru saçma bir nitelik taşıyor. Ancak cevabımın saçma olacağını düşündüğüm için yanıt vermek istemiyorum. Ama Venezuela’nın üzerindeki baskıyı hissediyor gibi görünüyor.” şeklinde yanıtladı.
Venezuela Hükümetinden Tepki
Venezuela hükümeti, Trump’ın bu açıklamalarını ve CIA’nin yetkilendirildiği operasyonları uluslararası hukukun ve Birleşmiş Milletler Şartı’nın ihlali olarak değerlendirdi. Yapılan resmi açıklamada, “ABD’nin hedefi, Venezuelalı rejimi değiştirme girişimine meşruiyet kazandırmak ve ülkenin kaynaklarını ele geçirmektir” denildi.
Karayipler’de Devam Eden Kriz
Trump yönetimi, uyuşturucu kaçakçılığı bahane edilerek Venezuela kıyılarında küçük teknelere saldırılar düzenleme yoluna gitmişti. 2 Eylül’den itibaren en az beş hava saldırısında 27 kişinin yaşamını yitirdiği bilgisi geldi. Birçok hukuk uzmanı ve eski askeri yetkili, bu saldırıların uluslararası hukuku ihlal ettiğini öne sürdü.
