Laparoskopik Yöntemler Genel Cerrahide Yaygın Kullanılmakta
Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Aslan, laparoskopik (kapalı) cerrahinin genel cerrahi uygulamalarında sıkça tercih edildiğini kaydetti. Özellikle safra kesesi ameliyatları (kolesistektomi), karın ön duvarı fıtıkları, kasık fıtıkları, mide fıtığı ve reflü cerrahisinde bu yöntemlerin etkin bir şekilde kullanıldığını belirtti.
Dr. Aslan, “Kapalı cerrahi sayesinde daha küçük kesiler, ameliyat sonrası az ağrı, ve hastaların günlük yaşamlarına daha çabuk dönebilmesi sağlanmaktadır. Ayrıca, seçilen hastalarda enfeksiyon ve yara yeri komplikasyonlarını azaltmak amacı gütmekteyiz” şeklinde konuştu.
Hedef: Hızlı İyileşme ve Rahatsızlıkların Azaltılması
Laparoskopi uygulamalarında işlem, karın duvarından yapılan küçük kesilerle kamera ve ince aletler kullanılarak yapılmaktadır. Dr. Aslan, hastaların muayene, görüntüleme ve genel sağlık durumlarının birlikte değerlendirilmesini vurgulayarak, bu süreçlerin laparoscopik cerrahiyi belirlemede kritik öneme sahip olduğunu ifade etti. Her hastaya kapalı yöntemin uygun olmayabileceğini, durum gerektiğinde açık cerrahinin de tercih edilebileceğini aktardı.
Onkolojik Cerrahide İzlenen Yöntemler
Cerrahi onkoloji konusunda da bilgi veren Aslan, sindirim sistemi ve karın içi organ kanserlerinde hem kapalı hem de açık cerrahi tekniklerin kullanılabileceğini belirtti. “Onkolojik prensipler doğrultusunda tümörleri çıkarmak ve gerekli lenf nodu diseksiyonunu yapmak hedeflenmektedir. Yemek borusu, mide, kolon gibi organlar üzerinde yapılan cerrahi uygulamalar önemli örneklerdir” dedi. Hangi hastada hangi yöntemin uygulanacağının, hastanın klinik ve radyolojik verileri göz önüne alınarak belirlendiğini sözlerine ekledi.
Meme Kanseri Cerrahisinde Onkoplastik Yaklaşımlar
Laparoskopik cerrahinin yanı sıra meme kanseri tedavisinde onkoplastik yaklaşımların önemine dikkat çeken Doç. Dr. Aslan, bu yaklaşımların hem onkolojik güvenliğin sağlanmasına hem de hastanın vücut algısını korumaya yönelik olduğunu belirtti. Memenin korunması ya da yeniden şekillendirilmesi için onkoplastik planlamanın hastanın genel durumu ve tümör özelliklerine göre yapıldığını dile getirdi.
Uygulanan Tedavi Sürecinin Aşamaları
Doç. Dr. Aslan, tedavi sürecini dört aşamada özetleyerek şu bilgileri verdi: “İlk olarak, hasta öyküsü, fizik muayene, laboratuvar testleri ve görüntüleme sonuçlarının değerlendirildiği ayrıntılı değerlendirme aşaması gelir. İkinci olarak, çok disiplinli bir yaklaşımla en uygun tedavi stratejisi belirlenir. Üçüncü aşamada planlanan cerrahinin amacı ve olası riskleri hastaya bilgi vermek suretiyle açıklanır, son olarak ise ameliyat sonrası düzenli takip programları oluşturulur.”
Kanıta Dayalı Cerrahi Uygulamaları
Son olarak Doç. Dr. Mehmet Aslan, “Laparoskopik ve onkolojik cerrahilerin kanıta dayalı yöntemlerle uygulanması büyük bir önem taşımaktadır. Burada kritik unsur, uygun hasta seçimi ve titiz bir bilgilendirme sürecidir, böylece hem onkolojik başarı sağlanır hem de hastaların yaşam kalitesi arttırılır” ifadelerini kullandı.


