Başsavcılıktan E-imza Dolandırıcılığına Yönelik Soruşturma Tamamlandı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü bazı kamu görevlilerine ait e-imzaların taklit edilmesi suretiyle sahte belgeler hazırlayan suç şebekesine yönelik soruşturma sona erdi. Bu kapsamda 123 şüpheli hakkında iddianame tanzim edildi.
Kapsamlı Dolandırıcılık Faaliyeti Tespit Edildi
E-imzaların usulsüz kullanılarak birçok bireyin sürücü belgesi sınavlarında hile yapıldığı ve sahte mesleki eğitim sertifikalarının oluşturulduğunun ortaya çıkmasının akabinde başlatılan soruşturma çerçevesinde, elebaşının Ziya Kadiroğlu olduğu belirtilen suç çetesi hakkında “örgüt kurmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “resmi belgede sahtecilik”, “Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Hizmetleri Hakkında Kanun’a muhalefet”, “kişisel verileri hukuka aykırı olarak elde etme veya yayma”, “bilişim sistemlerindeki verileri bozma veya yok etme” ve “bilişim sistemine hukuka aykırı müdahale” gibi birçok suçlamadan iddianame hazırlandı.
İddianamede Görev Dağılımı ve Kod İsimler Yer Aldı
Söz konusu iddianamede, sanıkların fiziksel olarak belgeler düzenlediği ve bu sertifikalarla işletmelerin açıldığı detaylı bir şekilde anlatıldı. Suç örgütünün lideri olduğu iddia edilen Ziya Kadiroğlu’nun, takipçilerine talimatlar verdiği ve görev dağılımı yaptığı, bu bağlamda üyelere kod isimler verdiği tespit edildi. Hazırlanan iddianame, Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi’ne birleştirme talebiyle gönderildi.
Devlet Denetleme Kurulu da İnceleme Başlattı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla, Devlet Denetleme Kurulu (DDK) 16 Ekim’de kamu hizmetlerinin güvenilirliğini sağlamak ve suistimallere karşı etkili tedbirler almak maksadıyla sahte e-imza konusuyla ilgili olarak bir inceleme süreci başlattı. DDK, e-imza süreçleri ve ilgili kamu kurumlarının bilgi sistemlerinin güvenliği ile ilgili alınan önlemleri gözden geçirmeye başladı.
Soruşturmanın Geçmişi ve Son Gelişmeler
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 7 Ocak tarihinde kamu kurumlarında görev yapan yöneticilerin e-imzalarını kopyalayarak sistemlere izinsiz erişim sağladığı gerekçesiyle bir dizi soruşturmaya başlamıştı. Bu süreçte 134 sanığa yönelik “resmi belgede sahtecilik” gibi suçlamalarla iddianame hazırlandı ve 6 yıldan 45 yıla kadar hapis cezası istenmişti. Ayrıca, 30 Temmuz’daki ikinci dalga operasyonuyla da 65 sanık hakkında iddianame hazırlandı. Mahkeme, sanıkların yeniden tutuklanmasına karar verirken, 16 Ocak 2026 tarihine bir sonraki duruşma için randevu vermiştir.


