Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Skolyozun Ergenlik Dönemindeki Tehlikeleri: Erken Tanı Hayati Öneme Sahip

    Medical Park Kocaeli Hastanesi’nden Fiziksel Tıp Uzmanı Doç. Dr. Mehtap Bozkurt, ergenlikte hızla ilerleyen skolyozun erken tanısının önemine dikkat çekti. Çocukların düzenli kontrol edilmesi gerektiğini vurgulayan Bozkurt, ailelere bilinçli olmaları ve şüpheli durumda uzman desteği almaları çağrısında bulundu.

    Medical Park Kocaeli Hastanesi'nden Fiziksel Tıp Uzmanı Doç. Dr. Mehtap

    Skolyoz ve Erken Tanının Önemi

    Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Mehtap Bozkurt, skolyozun özellikle ergenlik döneminde hızla ilerleyebileceği konusunda ebeveynlerin dikkatli olması gerektiğini vurguladı. “Erken teşhis almayan skolyoz, gelecek dönemde kötü duruş bozukluklarına ve ciddi omurga sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle, ebeveynlerin çocuklarını düzenli olarak kontrol ettirmesi ve şüphe durumunda mutlaka bir uzmana danışmaları önemlidir” diye belirtti.

    Erken Teşhis ile Skolyoz Yönetimi

    Doç. Dr. Bozkurt, skolyozun omurganın yana eğriliğiyle karakterize olan yapısal bir rahatsızlık olduğunu ifade etti. “Bu hastalık çoğunlukla çocukluk ve ergenlik dönemlerinde teşhis edilir. Eğer omuz, bel ya da kalça asimetrisi fark edilirse, hemen bir uzmana başvurulmalıdır. Unutulmamalıdır ki skolyoz yalnızca duruş bozukluğu değil, aynı zamanda omurgada ‘S’ ya da ‘C’ şeklinde eğrilikler de gözlemlenebilmektedir. Bazen bu durum kamburluğa yol açabilmektedir. Dolayısıyla, erken teşhis, eğriliğin ilerlemesini engellemek için son derece önemlidir” dedi.

    Duruş Bozukluğu ve Artan Başvurular

    Son yıllarda duruş bozukluğu şikayeti ile acil servis ve polikliniklere başvuran çocuk ve ergen sayısında gözle görülür bir artış olduğunu kaydeden Doç. Dr. Bozkurt, bu durumu tablet, telefon ve bilgisayar kullanımıyla uzun süre kötü postürde kalmaya bağladı. “Ayrıca ailelerin skolyoz konusunda daha fazla bilgi sahibi olmaları, erken teşhis için başvuruları artırmaktadır” şeklinde konuştu.

    Risk Altındaki Bireyler

    Doç. Dr. Bozkurt, skolyoz riski taşıyan çocukların gruplarını şöyle sıraladı: “Ailede skolyoz öyküsü bulunan çocuklar, hızla boyu uzayan ve uzun boylu olanlar, ayrıca omuz ya da kalça asimetrisi yaşayan bireyler dikkatle izlenmelidir.”

    Cobb Açısı ve Tedavi Planı

    Skolyoz tanısının bir uzman tarafından konulmasının gerektiğinin altını çizen Bozkurt, ilk aşamada fizik muayenenin ardından skolyoz grafisi ile eğriliğin derecesinin ölçüleceğini belirtti. “Cobb açısı, tedavi sürecinin belirlenmesinde en önemli kılavuzdur” şeklinde ekledi. Tedavi süreçlerini ise şu şekilde açıkladı:
    – “20 derece altı: Kişiye özel egzersizler ve postür eğitimi.
    – 20-40 derece: Egzersizle birlikte skolyoz korsesi.
    – 40-50 derece: ‘Gri alan’ olarak adlandırılır, hastanın yaşına göre cerrahi önerilir.
    – 50 derece ve üzeri: Genellikle cerrahi tedavi gereklidir.”

    Skolyozun Ciddi Etkileri

    Skolyoz, ilerlediği takdirde solunum zorluğu, denge sorunları ve kas fonksiyonlarında kayıplara yol açabileceğini kaydeden Doç. Dr. Bozkurt, “Ebeveynler, çocuklarını özellikle ergenlik döneminde düzenli olarak kontrol etmelidir. Şüphe durumunda mutlaka uzmana başvurulmalıdır. Erişkinlerde ise uzun süreli sırt ve bel ağrıları göz ardı edilmemelidir. Erken tanı, skolyozun ilerlemesini durdurmanın en etkili yoludur” diyerek sözlerini tamamladı.