İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan gelişmeler gündemdeki yerini korumaya devam ediyor. Ekrem İmamoğlu, belediye başkanlığından uzaklaştırılması ve tutuklanması sonrası karşılaştığı yolsuzluk iddialarına ilişkin belgelerin detayları ortaya çıktı. Hazırlanan iddianamede, yurtdışından sağlanan finansmanın neredeyse yarısının, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve projeye ilgisi olmayan diğer kurum ve bireylere yönlendirilmiş olduğu ifade edildi.
Yurt Dışı Finansman Kullanımında Usulsüzlükler
Bahse konu iddianamede, yurtdışından elde edilen finansal kaynakların yüzde 50’sinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ortakları dışında kalan kurum ve kişilerin hesaplarına aktarıldığı öne sürüldü. İmamoğlu’nun yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İSKİ tarafından kullanılan bu finansmanın, suç örgütü olarak nitelendirilen yapının maddi kaynakları arasında yer aldığı iddia edildi. Ayrıca, elde edilen kaynakların belirli bir sistem çerçevesinde kullanılan ihale süreçlerine aktarılması yoluyla, organize bir yapı olarak ekonomik olarak güçlendirilmesi noktasında kullanıldığı kaydedildi.
İstanbul House ile İlgili İddialar
İddianamede, Paris’te gerçekleştirilen 2024 yaz olimpiyatları kapsamında açılan ve Ekrem İmamoğlu’nun övünçle bahsettiği İstanbul House’un, aslında bir tanıtım ofisi olarak gösterildiği ve burada birçok örgüt üyesinin, çeşitli nedenlerle ödüllendirildiği belirtildi. Bu noktada, İstanbul House’a ilişkin harcamaların oldukça yüksek olduğu ve bu durumun kamuoyunda eleştirilere yol açtığı ifade edildi. Eleştirilerin artmasının ardından, örgüt yöneticileri arasında yer alan Murat Ongun’un, konuya ilgili açıklama yaparak, “Paris’te açılan İstanbul Evi’nin haftalık kirasının 249 bin Euro olduğunu, tüm masrafların sponsorların bağışları ile karşılandığını” belirtmesi dikkat çekti.
İhaleye İlişkin Detaylar
Soruşturma sürecinde ifadesi alınan Mehmet Cem Topçuoğlu, “Olimpiyat Evi Projesi”ne dair sürecin detaylarına dair bilgi verirken, bu ihalenin organizasyon ve teknik malzemelerle sınırlı olduğunu belirtti. Ayrıca, ilgili ihalenin yürütücüsü olarak Heymo Şirketi’nin CEO’su Egemen Özcan’ın görev aldığını söyleyerek, ihaleye ilişkin bedelin 54 milyon TL olduğunu açıkladı. İddianamede ayrıca, İBB ve İSKİ tarafından kullanılan kredilerin ve tahvillerin, ayrıca metro ve altyapı projeleri için değil, belirlenen amaçlar doğrultusunda harcandığı vurgulandı.
Sonuç olarak, bu süreçte ortaya çıkan yolsuzluk iddiaları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yöneticileri için ciddi bir tehdit niteliği taşıyor. Kamuoyunun bu durumu nasıl değerlendireceği merakla bekleniyor.


