Horlamanın Görünür Belirtileri: Yaşam Kalitesini Tehdit Eden Uyku Apnesinin Ciddiyeti

Horlama ve Uyku Apnesi: Tehlikelerine Dikkat!

Kulak Burun Boğaz (KBB) uzmanı Dr. Ulaş Metin, toplumda sıkça rastlanan horlamanın, genellikle göz ardı edildiğini ancak uykuda yaşanan apne ile bağlantılı olabileceğini belirtti. Bu durumun ciddi sağlık sorunlarına zemin hazırlayabileceği konusunda uyarılarda bulunan Dr. Metin, “Horlama yalnızca bir ses meselesi değil, üst solunum yolundaki daralmanın bir göstergeidir ve dikkate alınmalıdır” ifadelerini kullandı.

Horlama Neden Olabilir?

Horlama ve uyku apnesinin, tedavi edilmediği takdirde birçok sağlık sorununa neden olabileceğinin altını çizen KBB uzmanı, anlattıklarıyla dikkatleri üstüne çekti. Horlamanın, uyku esnasında üst solunum yolunun daralmasından kaynaklandığını ifade eden Dr. Metin, “Nefes alırken hava, çevresindeki yumuşak dokuları sallar ve bu, horlama sesinin çıkmasına yol açar. Burun eğriliği, geniz eti, büyük bademcikler, uzun küçük dil veya fazla kilo gibi birçok durum bu darlığın sebeplerindendir. Bu etkenler bir araya geldiğinde ise uyku sırasında nefes durmalarına neden olabilir” dedi.

Uyku Apnesinin Tehditleri

Uyku apnesinin, uykuda solunumun duraklamaları ile kendini gösterdiğini belirten Dr. Ulaş Metin, bu durumun hayati riskler taşıdığını vurguladı: “Nefes durduğunda vücut oksijensiz kalır ve beyin, hayatta kalabilmek için kısmi uyanmalarla tepki verir. Bu da gece boyunca defalarca tekrarlanabilir. Sonuç olarak kişi sabahları yorgun uyanır, gün boyu uyku hali, baş ağrısı ve konsantrasyon kaybı yaşar. Üstelik, uyku apnesi zamanla yüksek tansiyon, kalp ritim bozuklukları ve kalp krizi riskini artırır. Dolayısıyla bu durum, yalnızca uyku kalitesi sorunu değil, aynı zamanda sağlığı doğrudan tehdit eden bir mesele haline dönüşebilir.”

Doğru Tanı ve Tedavi Yöntemleri

Horlama ve uyku apnesi şikayeti olan bireylerde kesin teşhisin “polisomnografi” olarak bilinen uyku testi ile konulduğunu belirten Dr. Metin, bu yöntem ile hastanın uyku esnasında nefes duraklamalarının sayısını, kan oksijen seviyesindeki değişiklikleri ve kalp ritmini detaylıca değerlendirdiklerini söyledi. “Bu test sonuçlarına göre hastalığın şiddetini belirleyerek tedavi planı oluşturuyoruz” dedi.

Tedavi süreçlerinin kişisel farklılıklar taşıdığını ve hastanın sorununa göre özelleştirildiğini vurgulayan Dr. Metin, “Orta ve ağır evre uyku apnesinde, CPAP cihazları gece maske kullanarak solunum yolunu açık tutar. Eğer sorun anatomik bir darlığa bağlıysa, cerrahi yöntemler ile kalıcı çözümler sunuyoruz. Fresk, hafif ve orta vakalar için ağız içi aparatlar ve yaşam tarzı değişiklikleri önemli tedavi yöntemlerindendir” dedi.

Dr. Ulaş Metin, sözlerini “Unutulmamalıdır ki, horlama sadece bir ses değil; vücudun bir uyarı mekanizmasıdır. Erken tanı ve etkili tedavi ile uyku kalitenizde iyileşmeler sağlarken, kalp ve damar sağlığınızı koruma fırsatını yakalayabilirsiniz” şeklinde sonlandırdı.