Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Transkraniyal Manyetik Stimülasyon ile Bağımlılık ve Duygu Durum Bozuklukları Üzerine Yeni Bir Yaklaşım

Medicana International İzmir Hastanesi’nden Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Müge Yaşar, bağımlılık tedavisinde etkili olan Transkraniyal Manyetik Stimülasyon (TMS) yönteminin beyin üzerindeki olumlu etkilerini anlattı. TMS, cerrahi müdahale gerektirmeden, beynin ödül devresini düzenleyerek bağımlılık davranışını azaltmayı hedefliyor.

Medicana International İzmir Hastanesi'nden Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Müge

Transkraniyal Manyetik Stimülasyon (TMS) ile Yeniden Başlatılan Beyin Tedavisi

Medicana International İzmir Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Müge Yaşar, bağımlılık ve duygu durum bozukluklarına çare olabilen Transkraniyal Manyetik Stimülasyon (TMS) yöntemi hakkında faydalı bilgiler paylaştı. Dr. Yaşar, TMS’nin, cerrahi müdahale gerektirmeyen bir nöromodülasyon tedavisi olduğunu belirterek, “TMS, manyetik alan aracılığıyla beynin belirli bölgelerine uyarılar gönderir. Kafa derisine yerleştirilen elektromıknatıslar sayesinde nöronların elektriksel aktiviteleri artırılır” şeklinde konuştu.

Bağımlılığın Nörokimyasal Yollarını Sessizleştiriyor

Bağımlılık durumunda beynin ödül devresinin aşırı uyarıldığını ifade eden Dr. Müge Yaşar, TMS tedavisinin bu durumu dengelemeyi hedeflediğini belirtti. Özellikle karar alma süreçlerinden sorumlu prefrontal korteks ile motivasyon merkezleri arasındaki iletişimi düzelterek, bağımlılık davranışlarını sınırlamak için çalıştığını vurguladı. “TMS, madde arayışını azaltarak bireyin öz denetimini artırmayı amaçlamaktadır. Bu sayede hastalar, bağımlılıkla ilgili düşüncelerini yeniden gözden geçirerek karar verme yeteneklerini geliştirebilmektedir” dedi.

Hastaların Konforlu Tedavi Süreci

Dr. Yaşar, TMS seanslarının ayaktan yapıldığını ve herhangi bir anesteziye ihtiyaç olmadığını aktararak, hastaların tedavi esnasında rahat bir ortamda seans geçirdiğini söyledi. Elektromanyetik bobinlerin baş bölgesine yerleştirildiği sırada hafif titreşimler ve tıklama seslerinin oluştuğunu belirten Dr. Yaşar, “Bu deneyim rahatsız edici olmamakla birlikte seans sonunda hasta normal yaşamına dönebilir” dedi. TMS uygulamalarının, bağımlılık tedavisinde haftada beş gün düzenli olarak yapıldığını ve toplamda 20-30 seans sürebileceğini aktardı.

Multidisipliner Yaklaşım ile Kalıcılık Artıyor

TMS tedavisinin, ilaç tedavisi ve psikoterapi ile birlikte kullanıldığında daha etkili sonuçlar verdiğine dikkat çeken Dr. Yaşar, “TMS, beynin biyolojik işleyişini düzenlerken, terapi de bu yeni öğrenilen bilgileri pekiştirmek için destekleyici bir rol üstlenir. Bu sayede yalnızca madde arzusunun azalması değil, aynı zamanda yaşamın yeniden şekillendirilmesi de sağlanır” değerlendirmesinde bulundu. Ayrıca, tedavi sonrası bağımlılığın tekrarlama riskine değinerek, her hastanın farklı yanıtlar verebileceğini belirtti.

Türkiye’de TMS Kullanımının Yaygınlaşması

Dr. Müge Yaşar, TMS yönteminin Avrupa ve ABD’de bağımlılık tedavi protokollerinde kullanılmaya başlandığını ifade ederek, Türkiye’de de son yıllarda daha fazla sağlık merkezinde uygulanmaya başladığını söyledi. Büyük şehirlerde bu tür tedavilere erişimin arttığını belirtirken, bağımlılık konusunda farkındalığın da giderek yükseldiğini ifade etti. “Önümüzdeki dönemde TMS, bağımlılık tedavisinde standart bir destekleyici yöntem haline gelecektir” dedi. Ayrıca, TMS’nin zihin kontrolü veya anı silme gibi yanlış algılılanmalarını da düzelterek, “Bu yöntem kişinin özgür iradesini etkilemez, aksine bilişsel kontrolünü artırır” ifadesini kullandı.