Uyku Düzeninin Bozulması, Agresif Meme Kanseri Riskini Artırıyor!

Editör
3 Dakika Okuma

Uyku Düzeni ve Meme Kanseri Araştırması: Yeni Gelişmeler

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Uğur Coşkun, bozuk bir uyku düzeninin sadece yorgunluk veya stres yaratmakla kalmayıp, aynı zamanda agresif meme kanseri riski üzerinde de olumsuz etkileri olduğunu açıkladı.

Prof. Dr. Coşkun, son dönemde yapılan bir araştırmanın, gece vardiyasında çalışanlar veya uyku problemleri yaşayan bireylerde bu riskin belirgin bir şekilde arttığını ortaya koyduğunu belirtti. Texas A&M Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen ve JAMA Oncology dergisinde yayımlanan çalışmada, düzensiz sirkadiyen ritmin bağışıklık sistemini baskılayarak tümörlerin gelişimine ve yayılmasına zemin hazırladığı vurgulandı. Prof. Coşkun, sirkadiyen ritim bozukluklarının meme bezlerinin yapısını olumsuz etkilediğini ve bu durumun bağışıklık sisteminin savunma mekanizmalarını zayıflattığını dile getirdi. Bunun sonucunda tümörlerin daha hızlı ve agresif bir şekilde büyüyebileceğini belirtti.

Uyuşukluğun Yan Etkileri

Uyku düzenindeki bozulmanın ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini ifade eden Prof. Dr. Uğur Coşkun, kaliteli bir uyku almanın vücut için hayati önem taşıdığını ifade etti. Yapılan araştırmalarda, laboratuvar ortamında iki grup hayvan kullanıldığını, bu gruplardan birinin normal gündüz-gece döngüsüne tabi tutulurken, diğerinin sirkadiyen ritminin bozulması için ışık döngülerine maruz kaldıklarını belirtti. Normal döngüde meme kanseri gelişiminin yaklaşık 22. haftada ortaya çıkmasına karşın, ritmin bozulduğu grupta bu belirtilerin 18. haftada görüldüğünü kaydetti. Bozulan ritme sahip modellerde daha agresif tümör gelişimi ile akciğerlere yayılma olasılığının arttığı gözlemlendi. Aynı zamanda, araştırmada bağışıklık tepkilerini bastıran LILRB4 adlı molekülün rolüne de dikkat çekildi. Normalde bağışıklık sistemini koruyan bu molekül, kanser ortamında aşırı şekilde aktifleşerek bağışıklığı daha da baskılayabilmektedir. LILRB4’ün etkisinin hedeflendiği durumlarda ise, bağışıklık sisteminin yeniden aktifleşerek tümör büyümesini ve metastazı azalttığı görüldü.

Çalışmanın bir diğer önemli sonucu ise uzun süreli sirkadiyen ritim bozukluğunun sağlıklı meme dokusunun yapısını değiştirerek tümör gelişimine karşı savunmasız bırakabileceğinin belirlenmesidir. Sonuç olarak, gece vardiyasında çalışmak, sık seyahat etmek veya geç saatlere kadar uykusuz kalmak yalnızca yorgunlukla sınırlı kalmayıp ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirmekte. Bu nedenle, uyku düzenine daha fazla özen gösterilmesi gerektiği ön görülmektedir. Özellikle gece çalışan kadınların sağlık kontrollerini ihmal etmemeleri, vardiya saatlerinin biyolojik ritimle uyumlu olması, düzenli uyku alışkanlığı edinmeleri ve uyku hijyenine dikkat etmeleri, yaşam kalitelerini artırmak ve hastalıklardan korunmak adına hayati önem taşımaktadır.

Bu Makaleyi Paylaş