Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Lösemi Artık Korkutucu Değil: Gelişen Tedavi Yöntemleri ile Başarı Oranı Yükseldi

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Zeynep Canan Özdemir, löseminin artık korkutucu bir hastalık olmadığını ve tedavi oranlarının %90’a kadar çıktığını belirtti. Farkındalık etkinlikleri ile hastalığa dair bilincin artırılması gerektiğine de değindi.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Zeynep Canan Özdemir, löseminin artık

Lösemi Artık Korkutucu Bir Hastalık Değil

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda görevli Prof. Dr. Zeynep Canan Özdemir, günümüz teknolojisi ve tedavi yöntemlerinin lösemi hastalığının korkutuculuğunu büyük oranda azalttığını ifade etti. Özdemir, geçmişte bu hastalığın ciddi bir tehdit oluşturduğunu ancak günümüzde tedavi başarı oranlarının arttığını vurguladı. “Elbette, bazı hastalar tedaviye dirençli olabilir. Ancak bu gruptaki çocuklar için de yenilikçi tedavi yaklaşımlarını devreye alıyoruz” diye konuştu.

Lösemi ve İlgili Semptomlar

Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla lösemi ile ilgili bilgiler paylaşan Prof. Dr. Özdemir, kanserin dünya genelinde önemli bir sağlık sorunu olduğunu belirtti. Özdemir, çocukluk çağı kanserlerinin çoğunluğunun lösemilerden oluştuğunu hatırlattı. Löseminin, kemik iliğindeki kök hücrelerin anormal şekilde büyümesi neticesinde ortaya çıktığını açıklayan Özdemir, bu durumun altında yatan etkenler arasında virüsler, radyasyon, kimyasallar ve genetik mutasyonların bulunduğunu dile getirdi. Lösemi hastalarının çoğunda ateş, bacak ve kemik ağrıları gibi belirtiler görüldüğünü ifade eden uzman, bu tür bulguları olan çocukların hemen doktora götürülmesi gerektiğini de vurguladı.

Bilinçli Yaklaşımlar ve Destek İhtiyacı

Prof. Dr. Zeynep Canan Özdemir, tedavi süreçlerinin her hastaya özgü olarak belirlendiğini ifade ederek, hastalığın tanısında aile öyküsü, fizik muayene ve kan testlerinin kritik öneme sahip olduğunu belirtti. “Lösemi tedavisi ortalama iki yıl sürmekte ve başarı oranları oldukça yüksektir. Ancak, tedavinin yanı sıra hastaların ve ailelerinin sosyal ve psikolojik destek alması şart” dedi.

Farkındalık Etkinliklerinin Önemi

2-8 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilen Lösemili Çocuklar Haftası’nın toplumsal bilinç oluşturma açısından büyük bir öneme sahip olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özdemir, bu etkinliklerle birlikte löseminin bulaşıcı bir hastalık olmadığına dikkat çekti. “Toplum olarak lösemili çocuklara ve ailelerine destek olmalı, dışlanmalarını engellemeli ve en iyi şekilde desteklemeliyiz” diyerek toplumda kabul ve dayanışmanın önemine vurgu yaptı.