Maarif Modeli ile Öğretmenlerin Evrak Yükü Artıyor

**Maarif Modeli ile Öğretmenelik Bürokrasiye Dönüştü**

Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Teşkilatlanma Sekreteri Mehmet Güleç, yaptığı basın toplantısında Maarif Modeli’nin öğretmenlik mesleğini nasıl etkilediğini ele aldı. Güleç, öğretmenlerin evrak, etkinlik ve projeler arasında kaybolduğunu ve bu durumun oldukça zorlu hale geldiğini belirtti.

Öğretmenlerin Zaman Yönetimdeki Sıkıntısı

Beyanında “Artık öğretmenler sınıfta harcadıkları enerjinin çok daha fazlasını bilgisayar başında geçirmek zorunda kalıyorlar.” ifadesini kullanan Güleç, yeni sistemin öğretmenler için yapması gereken işlerin yükünü artırdığını vurguladı. Güleç, “Uygulanan Maarif Modeli ile öğretmenlere eklenen evrak ve proje yükü dayanılmaz bir seviyeye ulaştı.” diyerek öğretmenlerin formlar ve raporlar arasında kaybolduğuna dikkat çekti.

Eğitimde Öncelik Evrak Olmamalı

Güleç, öğretmenlerin sürekli olarak yeni belge ve rapor talepleriyle karşılaştığını belirterek bu durumun öğretmen motivasyonunu olumsuz etkilediğini söyledi. “Birçok okulda, asıl önemli olan öğrencilerin başarısı yerine evrakların zamanında teslim edilmesi ön plana çıkıyor.” diyen Güleç, “Eğitim, belgeyle değil emekle ölçülmelidir. Eğitimcinin zamanı, raporlarla değil öğrencilerle değerlendirilmelidir.” ifadelerini kullandı.

Evrak Yükünün Altında Eziliyorlar

Maarif Modeli ve benzeri sistemlerin öğretmenlerin görüşleri alınmadan hazırlanmasının sonuçları hakkında konuşan Güleç, “Okul yöneticileri de bu evrak yükü altında zorlanmakta, eğitim ortamı bir kontrol zincirine dönüşmektedir.” şeklinde konuştu. Demokrat Eğitimciler Sendikası olarak bu yaklaşımın değişmesini ve eğitimin özüne dönüş çağrısında bulunduklarını belirtti. “Biz evrak değil, insan yetiştiriyoruz.” dedi.

Öğretmen Huzuru ile Eğitim Kalitesi

Sendika, evrak yükünün azaltılması ve öğretmenlerin öğrenci gelişimine daha fazla zaman ayırabilmesi için idari düzenlemelerin gerekliliğini vurguladı. Güleç, “Okullarda etkinlik ve proje zorunluluğunun kaldırılması ve gönüllülük esasının güçlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz.” diyerek denetim anlayışının değişmesi gerektiğini kaydetti. Eğitim politikalarının hazırlanmasında öğretmen odalarının ve sendikaların görüşlerinin mutlaka dikkate alınması gerektiğini ifade etti. Eğitimde verimin, öğretmenin huzuruyla birlikte başlayacağını belirtti.