Fethiye’deki Silahlı Saldırı Hakkında Vali Akbıyık’tan Açıklama
Muğla’nın Fethiye ilçesinde jandarma ve polise yönelik gerçekleşen silahlı saldırı hakkında resmi açıklama yapan Vali Dr. İdris Akbıyık, olayın arka planını detaylı bir şekilde aktardı. Vali Akbıyık, 20 ve 27 yıl hapis cezasına çarptırılan iki şüphelinin bir gün önce jandarma ile silahlı çatışmaya girdiğini belirtti.
Olayın Seyri ve Yapılan Operasyonlar
Ekim ayı ‘Medya Buluşması Toplantısı’ sırasında Fethiye’deki çatışma ile ilgili bilgiler veren Akbıyık, ilk operasyonda jandarmaya ateş açan şüphelilerin olay yerinden kaçtığını, ertesi gün polis ekiplerine yönelik yapılan saldırıda ise bir polis memurunun ayağından yaralandığını ifade etti.
Vali, “20 Ekim 2025’te Fethiye İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından Karagedik Mahallesi’nde düzenlenen operasyonda, şüpheliler güvenlik güçlerimize silahla karşılık verdi. Şükürler olsun ki, herhangi bir yaralanma yaşanmadı. Olay sırasında O.G. isimli şahıs yakalandı ve kaçan AK ile V.A. isimli kişiler için yakalama çalışmaları başlatıldı” dedi.
Yasadışı Maddeler ve Tutuklamalar
Gerçekleştirilen operasyonlar sonucunda, 500 gram kokain, 850 gram metanfetamin, 7 adet LSD içeren A4 kağıdı, 3 tabanca, 1 av tüfeği, 6 sahte plaka ve 404 bin 800 TL nakit para ele geçirildi. Bu bağlamda Fethiye İlçe Emniyet Müdürlüğü, 21 Ekim 2025’te Patlangıç Mahallesi’nde uyuşturucu madde atmaya çalışan 3 kişiyi yakalamayı başardı.
Ayrıca, 21 Ekim 2025’te dikkanan Karaçulha Mahallesi’nde çıkan çatışmada V.A. ve A.K. yakalandı, A.K. ise saklandığı yerden yaralı olarak ele geçirildi. İncelemelerde, A.K.’nın kasten adam öldürme, suçlunun kaçması ve uyuşturucu ticareti gibi suçlardan toplam 20 yıl hapis cezası ile hükümlü olduğu, V.A. hakkında ise aynı suçlardan 26 yıl kesinleşmiş ceza olduğu tespit edildi ve her ikisi de tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Son olarak, saldırıya uğrayan polis memurunun tedavi edilerek taburcu olduğu, toplamda 5 kişinin tutuklandığı ve çeşitli silahlar ile uyuşturuculara el konulduğu öğrenildi. Vali Akbıyık, sıkı takip ve hukuki süreçlerle bu tür olayların önüne geçileceğinin altını çizdi.