Aşı Güveninin Sarsılması Milyonlarca Çocuğu Ölümcül Hastalıklara Karşı Korumasız Bıraktı

Prof. Dr. Eda Kepenekli, Covid-19 pandemisi sonrası çocukların aşıyasız kalmasının tehdit edici boyutlara ulaştığını belirtti. Aşı karşıtlığı ve güven kaybı nedeniyle kızamık gibi hastalıklara karşı koruma azalıyor; bu durum, sağlık politikalarında yeniliklerin gerekli olduğunu gösteriyor.

Prof. Dr. Eda Kepenekli, Covid-19 pandemisi sonrası çocukların aşıyasız kalmasının

**Aşılama Oranlarındaki Düşüş Tehlikeleri Arttırıyor**

Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları alanında uzman olan Prof. Dr. Eda Kepenekli, Covid-19 pandemasının ardından, aşı ve bağışıklık konusundaki güvenin zayıflaması, artan aşı karşıtlığı ve karar verememenin etkisiyle milyonlarca çocuğun ölümcül hastalıklara karşı korumasız bırakıldığını vurguladı.

**Küresel Araştırmada Endişe Veren Veriler**

Yeni yayınlanan uluslararası bir araştırma, son yirmi yılda çocukların aşılanma oranlarının ciddi şekilde duraklama yaşadığını, hatta bazı bölgelerde geriye doğru gittiğini gösteriyor. Tıp dergisi The Lancet’te yayımlanan bu çalışmada, kızamık aşılamalarının yaklaşık yüz farklı ülkede azaldığı belirtiliyor ve Covid-19 süreçleri nedeniyle aşı programlarının kesintiye uğradığı ifade ediliyor.

**Aşılamanın Tarihsel Önemi**

Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nden Prof. Dr. Eda Kepenekli, aşılamanın enfeksiyon hastalıklarından korunmak için tarihi bir keşif olduğunu, bu sürecin ilk olarak yüzlerce yıl önce Çiçek Hastalığı için başlatıldığını aktardı. Sonrasında Tifo, Tüberküloz ve Veba gibi hastalıklara karşı aşıların geliştirildiğini sözlerine ekledi.

**Pandemi Sonrası Aşıya Güven Düşüyor**

Covid-19 pandemisi sonrasında mevcut aşıların kullanım oranında bir düşüş yaşandığını belirten Prof. Dr. Kepenekli, aşı karşıtlığı ve belirsizliklerin hızla yayıldığını dile getirdi. Kepenekli, “Bu durum, toplumda belirli hastalıkların yeniden ortaya çıkma riskini artırıyor. Ayrıca, aşı geliştiren endüstrilerin bu süreçlere ayırdığı bütçelerdeki azalma, aşı üretimi ve erişimi üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir,” dedi. Özellikle gelir düzeyi düşük bölgelerde, halk sağlığını koruma çalışmalarının, vakıf fonları ve sosyal destek yardımlarıyla sürdürülmesinin zorlaşacağını ifade etti.

**Eşit Erişim İçin Sağlık Politikalarının Önemine Vurgu**

Prof. Dr. Kepenekli, tüm dünyada aşıların toplumda doğru bir şekilde tanıtılması ve erişim imkânlarının yaygınlaştırılması adına ulusal ve uluslararası sağlık politikalarının geliştirilmesi gerektiğini dile getirdi. Bu durum, gelecekteki salgın hastalıkların ve çocuk ölümlerinin önlenmesi açısından kritik bir öneme sahip.