İşitme Kaybında Erken Tanı ve Tedavinin Hayati Önemi Vurgulanıyor

### İşitme Kaybında Erken Tanı ve Tedavi Hayati Öneme Sahip

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Ahmet Adnan Cırık, hem doğuştan hem de sonradan gelişen işitme kayıplarında erken tanı ve tedavi süreçlerinin kritik olduğunu vurguladı. Cırık, “İşitme kaybı riskine yol açan faktörler arasında sesin şiddeti ve bu sese maruz kalma süresi büyük bir öneme sahiptir. Yüksek sesli müzik ve uzun süreli maruziyet bu riski artırmaktadır. Bu durumu göz ardı etmek, gelecekte telafisi zor sonuçlar doğurabilir” şeklinde konuştu.

### Kontrollerin Önemi

Dr. Cırık, işitme kaybının yalnızca belirli yaş aralıklarıyla sınırlı olmadığını ve bireylerin yaşamlarının farklı dönemlerinde bu durumla karşılaşabileceğini belirtiyor. Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde gerçekleştirdikleri yenidoğan işitme tarama programlarının başarısından bahseden Cırık, aynı zamanda ileri derecede işitme kaybı yaşayan bireyler için koklear implant uygulamalarının etkili bir çözüm sunduğunu ifade etti. 66 yaşındaki hastası Sabri Şakar’ın tedaviyle işitme kaybının büyük oranda düzeldiğini söyleyen Cırık, durumun erken teşhis ve müdahale ile ne denli iyileştirilebileceğini örneklerle açıkladı.

### İşitme Sağlığına Dikkat!

Hastalarının işitme kaybıyla ilgili deneyimlerini paylaşan Dr. Cırık, “Yenidoğan işitme tarama programlarının her çocuk için uygulanması son derece önemli” dedi. Ayrıca, gürültüye maruz kalmanın ve uzun süre kulaklık kullanımının işitme sağlığını olumsuz etkilediğini hatırlatarak, ailelerin bu konuda dikkatli olmaları gerektiğini vurguladı. “Sürekli yüksek sesli ortamlardan kaçınmak, işitme kaybı riskini azaltmak açısından son derece kritik” diye ekledi.

### Hasta Deneyimleri

66 yaşındaki Sabri Şakar, sağ kulağındaki işitme kaybını fark ettikten sonra uzman bir doktora başvurduğunu ve tedavinin ardından durumunun ciddi ölçüde düzeldiğini söyledi. “Özellikle duymamak çok zor, şimdi sol kulağımdan bile daha iyi duyabiliyorum” ifadelerini kullandı.

Yusuf Tetik’in annesi Bahar Tetik ise, erken tanı ve tedavi gerekliliğinin altını çizdi. “Erken müdahale sayesinde çocuğumuz normal gelişim sürecine hızlıca adapte oldu. Tedavi sürecine hızlı girdiğimiz için şimdi arkadaşlarıyla vakit geçirebiliyor” şeklinde konuştu.

### Sonuç Olarak

İşitme kaybı, dünya genelinde 1,5 milyar insanın yaşadığı önemli bir sağlık sorunu olarak karşımızda. Türkiye’de özellikle yenidoğanlar için uygulanan tarama programları ile erken teşhis edildiğinde bu durumların önüne geçilmesi mümkün. Uzmanlar, işitme sağlığını korumanın yanı sıra, mevcut problemleri hızlı bir şekilde tedavi etmenin gerekliliğini sürekli vurgulamakta.