Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nden ALS Hastalığı Üzerine Önemli Açıklamalar Yapıldı

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nden Doç. Dr. Burhanettin Çiğdem, Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) hakkında bilgi vererek, bu hastalığın güçlü kas hareketlerini sağlayan sinir hücrelerinin hasar görmesiyle oluştuğunu açıkladı. Hastalığın ilk belirtilerinin kollar ve bacaklardaki güçsüzlük olduğunu vurguladı, ayrıca henüz kesin bir tedavi bulunmadığını belirtti. 50 yaş üstü bireylerin bu tür semptomlar yaşadıklarında doktora başvurmaları önem taşıyor.

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nden Doç. Dr. Burhanettin Çiğdem, Amyotrofik Lateral Skleroz

ALS Hastalığına Dair Önemli Bilgiler

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burhanettin Çiğdem, Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) hastalığı hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

ALS Nedir ve Belirtileri Nelerdir?

Çiğdem, ALS’nin beyin ve omurilikteki istemli kas hareketlerini sağlayan sinir hücrelerinin zarar görmesi sonucunda ortaya çıkan bir hastalık olduğunu dile getirdi. Hastalığın en yaygın belirtilerinden bazıları, kollar ve ellerde yaşanan güç kaybı, denge kaybı ve yürürken takılma gibi durumlar olduğunu aktardı.

İlk olarak bir kol veya bacakta hissedilen güçsüzlük ile kendini gösteren ALS, hastaların kalem tutma, düğme ilikleme veya çanta taşıma gibi basit görevlerde zorluk yaşamasına yol açıyor. Üstelik, zayıf olan bacak nedeniyle hasta yürürken sık sık düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalabiliyor. Kas güçsüzlüğünün yanı sıra, kaslarda erime ve seğirme en çok hastalığın ilerleyen dönemlerinde ortaya çıkabiliyor. Konuşma veya yutma güçlüğünün özellikle vakaların ileriki safhalarında görüldüğünü vurgulayan Çiğdem, ALS’nin maalesef ilerleyici bir hastalık olduğunu ve zamanla belirtilerin kötüleşeceğini belirtti.

Tedavi Seçenekleri ve Öneriler

Tam anlamıyla ALS hastalığını iyileştiren bir tedavi yöntemi bulunmadığını ifade eden Çiğdem, hastalık üzerine yapılan yoğun araştırmalar ve yeni tedavi yöntemlerinin test edilmekte olduğunu söyledi. Mevcut tedavi yöntemlerinin hastalığın sebep olduğu zararı geri döndürmediğini ancak belirtilerin ilerlemesini yavaşlatabileceğini, ek sorunların önlenmesine yardımcı olabileceğini ve hastaların daha konforlu bir yaşam sürmelerini sağlayabileceğini açıkladı.

Son olarak, 50 yaş üzerindeki bireylerin kollardaki ve bacaklardaki güç kayıplarına dikkat etmeleri ve bu durumda mutlaka bir uzmana başvurmaları gerektiğinin altını çizen Çiğdem, erken teşhisin önemini vurguladı.