Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hakkında Uyarılar: Uzmanlardan Korunma Yöntemleri Açıklaması

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi: Tehlikeleri ve Korunma Yolları

Erzurum Sağlık İl Müdürlüğü uzmanları, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’nin (KKKA), virüs kaynaklı bir hastalık olduğunu belirttiler. Hastalığın, kenelerle ya da hasta hayvanlarla doğrudan temas yoluyla yayıldığına dikkat çeken uzmanlar, KKKA’nın ateş ve kanamalarla kendini gösterdiğini vurguladılar.

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’nin Ne Zaman Görülür?

Uzmanlar tarafından yapılan açıklamalara göre, KKKA ilk olarak Türkiye’de 2002 yılında Tokat ve çevresinde tespit edilmiştir. Erzurum’un da dahil olduğu bölgelerde ise hastalığın sıkça görüldüğü kaydedildi. Kenelerin yoğun olarak gözlemlenmeye başladığı ilkbahar ve yaz mevsimlerinde KKKA vakalarının arttığını belirten sağlık uzmanları, kene ısırığı yoluyla bulaşmanın en yaygın yöntem olduğunu ifade etti. Ayrıca, büyükbaş ve küçükbaş hayvanların kanı, eti, idrarı ve vücut sıvıları ile olan temasın da bulaşma riskini artırdığına dikkat çekildi. Hasta bireylerden, kan, idrar ya da diğer vücut sıvıları aracılığıyla insanlara geçişin mümkün olduğu da belirtildi. En çok risk altında olanların sağlık çalışanları olduğu vurgulandı.

KKKA Belirtileri Nasıldır?

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’nin belirtilerinin kene ısırdıktan sonraki 1-3 gün arasında veya hastalıklı bir sıvıya temas sonrası 5-6 gün içinde ortaya çıktığı aktarılmaktadır. İlk belirtiler arasında ani bir ateş, yoğun baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, halsizlik, iştahsızlık, bulantı ve kusma yer almaktadır. Hastalıktan kaynaklanan karın ağrısı ve ishal gibi şikayetlerin yanı sıra ilerleyen evrelerde burun, diş eti ve cilt altı kanamaları gibi belirtiler de görülebilir. İdrarda ve dışkıda kan, ciltte morarma ve organ yetmezlikleri ilerleyen vakalarda yaşanabilecek diğer sıkıntılardır. Geç tanı konulması durumunda ölüm riski artabileceği için erken müdahale oldukça önemlidir.

Hastalıktan Korunma Önlemleri

KKKA’dan korunmak için piknik veya açık hava etkinliklerine giderken, uzun kollu giysiler, pantolon ve sağlam ayakkabılar kullanılmalıdır. Pantolonların paçalarının çoraplara sokulması da önerilen önlemler arasında yer alır. Kene bulunduğu tahmin edilen alanlardan döndükten sonra tüm vücudun kontrol edilmesi ve eğer kene bulunan bir yer varsa, keneyi çıkarmak için cımbız ya da eldiven kullanarak dikkatlice müdahale edilmesi gerektiği kutsiyetle tavsiye edilmektedir. Kene çıkarıldıktan sonra bölgenin antiseptik bir maddeyle temizlenmesi önemlidir. Ayrıca, sigara basmak ya da kolonya gibi maddeler dökmekten kaçınılması gerektiği, bu tür uygulamaların kenenin girdap yaratmasına ve virüsleri vücuda aktarmasına neden olabileceği not edilmiştir. Hayvanlarla doğrudan temastan kaçınılması, kene temasından sonra 10 gün içinde ateş, kas ağrısı ve kanama gibi şikayetler yaşanırsa en yakın sağlık kuruluşuna hemen başvurulması gerektiği hatırlatılmıştır. Kene teması yaşayan sağlık çalışanları da durumu bildirmelidir.