Omurga Kırıklarında Belirtiler ve Tedavi Yöntemleri
Omurga kırıklarının en yaygın belirtisinin şiddetli bel veya sırt ağrısı olduğunu ifade eden Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ercan Kaya, “Hareketle artan ağrılar, bacaklarda hissedilen uyuşma, kuvvet kaybı, idrar kontrol sorunları, boy kısalması ve kamburlaşma gibi diğer belirtiler de görülebilir. Bu tür semptomlar yaşandığında, derhal hastaneye gitmek gerekir” şeklinde konuştu.
Omurga Kırıkları ve Nedenleri
Omurga kırıkları, osteoporoz, travmalar veya patolojik durumların sonucunda omurganın bütünlüğünü yitirmesiyle meydana gelir. VM Medical Park Gebze Hastanesi’nden Op. Dr. Ercan Kaya, kırıkların en sık yüksekten düşme, trafik kazaları, spor yaralanmaları ve basit ev kazaları gibi nedenlerle oluştuğunu belirtti. Özellikle yaşlılarda osteoporoz nedeniyle çökme kırıklarının görülme sıklığı artmaktadır. “Genç ve orta yaş grubundaki bireyler çoğunlukla yüksek enerjili travmalara bağlı kırıklar geçirirken, 65 yaş üzerindeki bireylerde osteoporoz kaynaklı çökme kırıkları daha yaygındır” dedi.
Omurga Kırıklarının Belirtileri
Omurga kırıklarında belirtiler, kırığın yeri ve sinir dokusuyla ilişkisine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. En belirgin belirti, şiddetli sırt veya bel ağrısıdır. Bunun yanı sıra hareketle artan ağrı, bacaklarda uyuşma, kuvvet kaybı, idrar kontrolü problemleri, boy kısalması ve kamburlaşma gibi başka bulgular da görülebilir. Op. Dr. Kaya, bu tür belirtilerle karşılaşan hastaların acil olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Cerrahi Müdahale Gerektiren Durumlar
Bazı omurga kırıklarının tedavi edilebileceğini, fakat bazı durumların ise cerrahi müdahale gerektirdiğini belirten Op. Dr. Kaya, “Eğer omurilik veya sinir üzerinde bası varsa ya da ciddi omurga instabilitesi mevcutsa, cerrahi müdahale kaçınılmazdır” dedi. Özellikle tümörlere veya enfeksiyona bağlı patolojik kırıklar için de cerrahinin elzem olduğunu ifade etti.
Cerrahinin Amaçları
Op. Dr. Kaya, omurga kırıklarının cerrahi tedavisinin ana amacının omurilik ve sinir yapılarını korumak, omurganın stabilitesini sağlamak ve ağrıyı azaltmak olduğunu açıkladı. Uygun hastalarda, kapalı yöntemlerle (kifoplasti veya vertebroplasti) omurlara kemik çimentosu enjekte edilerek tedavi gerçekleştirilebilmektedir. Ancak bu yöntemlerin uygun olmadığı durumlarda, omurgaya metal enstrüman yerleştirilmesi gerekebilir.
İyileşme Süreci ve Günlük Hayata Dönüş
Omurga ameliyatları sonrası iyileşme sürecinin, kırığın özelliklerine ve yapılan cerrahide nörolojik hasarın derecesine bağlı olarak değiştiğini belirten Dr. Kaya, “Kapalı cerrahilerde kuvvet kaybı olmayan hastalar çok kısa sürede günlük yaşamlarına dönebilirken, ciddi nörolojik hasar yaşayanların iyileşme süreci daha uzun olacaktır” açıklamasında bulundu.
Korunma Yöntemleri
Son olarak, omurga sağlığını korumak ve kırıklardan kaçınmak adına bazı önerilerde bulunan Op. Dr. Kaya, “Düzenli egzersiz ve kas gücünü artırıcı aktiviteler önemlidir. D vitamini seviyeleri ve kemik yoğunluklarının düzenli takibi yapılmalıdır. Yaşlı bireylerin düşme riskini azaltacak ev düzenlemeleri yapılmalı ve taşınacak ağırlıkların taşınma teknikleri doğru uygulamalıdır. Ayrıca, travma riski taşıyan meslek gruplarındaki bireylerin koruyucu ekipman kullanmaları elzemdir” ifadelerini kullandı.