İsrail Ordusunun Gazze’deki Saldırılarında Can Kayıpları Artıyor
27 Mayıs tarihinden bu yana, İsrail ordusunun “Gazze İnsani Yardım Vakfı” tarafından tesis edilen yardım noktalarına yönelttiği saldırılar sonucunda, can kaybı sayısı 102’ye yükseldi. Ayrıca, bu olaylar sırasında 490 kişi yaralarak hastanelere kaldırıldı.
İnsani Yardım Noktalarına Yönelik Saldırılar
Gazze Hükümeti Medya Ofisi, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ndeki yardım merkezlerine karşı düzenlediği saldırılarla ilgili güncel bilgileri paylaştı. Bugün, Refah’ta bir yardım merkezinin çevresine gerçekleştirilen son saldırıda 27 kişinin yaşamını yitirdiği ve 90’dan fazla kişinin yaralandığı bilgisi verildi. Açıklamada, yalnızca 8 gün içinde 102 kişinin hayatını kaybettiği, 490 kişinin de yaralandığı kaydedildi. Öte yandan, İsrail işgalinin, ABD ve İsrail kontrolündeki yardım dağıtım merkezlerini silahlı saldırılar için kurnazca düzenlenmiş tuzaklar haline getirdiği ifade edildi.
Uluslararası Tepki ve Bilgilendirme Çağrısı
Açıklamada, “Sözde yardım noktalarının aslında açlıktan ölme tehlikesiyle karşı karşıya kalan siviller için birer tuzak haline dönüştüğü ve bu yerlerin bağımsız denetimden uzak olduğu” belirtildi. Ayrıca, “İsrail işgali altında ve ABD güvenlik şirketlerinin denetiminde olan bu alanlar, savaş suçları işlenen bölgeler olarak tanımlandı” ifadelerine yer verildi.
Sivillere yönelen bu sistematik saldırılara kınama geldi. Açıklamada “Bu şekilde süregelen katliamları şiddetle kınıyor, özellikle ‘yardım’ adı altında gerçekleşen bu eylemlerden İsrail işgalini sorumlu tutuyoruz. Gazze’ye yönelik imha savaşında gıdanın bir silah olarak kullanılması sürecinde, ABD yönetimini de sorumluluk taşımakla suçluyoruz” denildi.
Bağımsız ve Tarafsız Yardım Çağrısı
Yardım dağıtım noktalarında her gün meydana gelen büyük kayıplar, uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırıyor. Var olan açıklamada, “Birleşmiş Milletler ve uluslararası insan hakları kuruluşlarının, bu durumu ele almak için sorumluluk almaları ve yardım koridorlarını açmak için gerekli baskıyı oluşturmaları gereklidir” denildi. Ayrıca “Bağımsız bir uluslararası soruşturma komitesinin derhal oluşturulması gerektiği ve bu katliamların faillerinin uluslararası adalet önüne çıkarılması gerektiği” vurgulandı.
Uluslararası toplumun sessizliğinin sonuçlarına dikkat çekilirken, “İşgal altındaki bölgelerde oluşturulan sözde tampon bölgeler veya insani koridorların, sivilleri hedef alan kanlı tuzaklar olduğuna dikkat çekiyoruz. Bu durumu kabullenmiyoruz ve insani hukukun ihlali olarak değerlendiriyoruz” ifadeleri kullanıldı.