Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Şırnak’ta Lise Öğrencileri, Gazze’deki İnsani Dramı Resimlerle Sergiledi

    Şırnak’taki Silopi Senan İdin Fen Lisesi öğrencileri, Gazze’deki insanlık dramını resimlerle sergileyerek dikkat çekti. Öğretmen Fahrettin Kaya, bu çalışmalarla acıyı ve umudu yansıttıklarını ifade ederken, öğrenciler de eserlerinde Filistin’deki adaletsizliklere vurgu yaptılar. Ayşe Aşkın, Mescid-i Aksa’nın manevi değerlerini işlerken, diğer öğrenciler de çocukların ve ailelerin kaybettiklerini aktardı.

    Şırnak'taki Silopi Senan İdin Fen Lisesi öğrencileri, Gazze'deki insanlık dramını

    Şırnak’taki lise öğrencileri, Gazze’deki insani krize dikkat çekmek amacıyla hazırladıkları resimleri sergiledi.

    Silopi Senan İdin Fen Lisesi öğrencilerinin düzenlediği sergide, genç sanatçılar eserlerinde sadece acıyı değil, aynı zamanda umut, direniş ve dayanışma temalarını da işledi. Görsel Sanatlar Öğretmeni Fahrettin Kaya, Gazze’deki durumun herkesin yüreğini yaraladığını ifade etti. Öğrencilerin bu konuda kayıtsız kalmak istemediklerini belirten Kaya, dönem boyunca yaşanan insanlık dramını tuvallere yansıtarak oradaki acıyı gerçek anlamda hissettirmek istediklerini belirtti.

    Öğrencilerden Elif Demirhan, “Boykot edilen ürünlerin, birer bomba ve kan olarak dönüşüm sürecini anlatmak istedim. Çünkü oraya giden her para, ne yazık ki onlara silah ve bomba olarak dönüyor. Daha fazla can kaybı yaşanıyor. Dökülen kanlar, Filistin’deki çocukların ve kadınların kanı” diyerek düşüncelerini paylaştı.

    Mescid-i Aksa’yı tuvale yansıtan Ayşe Aşkın ise, “Bu eserde Mescid-i Aksa’nın yalnızca fiziksel bir yapı değil, aynı zamanda yüzyıllık umudu, gözyaşını ve huzuru da temsil ettiğini düşünmekteyiz. Gökyüzünde sabahın ilk ışıkları ve mavisini yansıttık. Burası sadece bir bina değil, manevi huzurunu simgeliyor. Ezanın sessizliğini ve huzurunu fırça darbeleriyle aktardım” şeklinde konuştu.

    Agit Agitoğlu, tablo aracılığıyla Filistin’e yönelik adaletsizliği dile getirerek, “Zamanımızı nasıl israf ettiğimizi gösteriyor. Güneşte çocukça çizilmiş bir güneş umudun sembolü. Duvarın arkasındaki insanlar özgürlük için mücadele ediyor. Ayrıca yardım konusunu da bir tır ile simgeledim” ifadelerini kullandı.

    “Altın kubbesi, yalnızca fiziksel bir yapı değil, inancımızın ve Gazze’nin sönmeyen direncinin sembolüdür” diyen Esra Özdemir, “Bu tabloda sadece bir yapı değil, yüzyıllar boyunca dua ile şekillenen bir bölgenin kalbini anlattım. Mavi göğün derinliği, özgürlüğe bakan gözleri yansıtıyor. Yeşilin tonları ise yıkıntılar arasında hayat bulmayı simgeliyor. Aradaki taşlar sabrımızı simgeliyor, Kubbetü’s-Sahra’nın rengiyle de bunu ifade ettik. Sanat, bizim için bir sığınak; kalbimizle bu sığınakta konuşuyoruz. Aynı zamanda, Gazze’nin bitmeyen hikayesini de sanat aracılığıyla aktarıyoruz” dedi.

    Gazze’deki yıkımları tuvale yansıtan Sümeyye Yıldız ise, “Bu eserimde Filistin’in yıkılan mahallelerini anlatmaya çalıştım. Önceden burada hayat vardı; bazen neşeli, bazen hüzünlü aileler… Bu sokaklar, birçok ailenin hayalleriydi belki ‘Çocuğum burada top oynayacak’ diye ama şu anda savaş nedeniyle bu hayaller yıkılmış durumda. Tam burada, mutlu ailelerin yaşam alanları koca bir harabe haline geldi. Şu anda ortada yaşam izleri yok, bomboş. Maalesef günümüzde insanların hayalleri böyle bir anda ellerinden alınabiliyor” şeklinde ifade etti.