3 Yaşında Otizm Nasıl Anlaşılmaktadır?
Otizm, bebeğin yaşamı boyunca göstereceği sosyal ve bilişsel becerilerdeki bozukluktur. Otizme sebep olan olgu tam olarak bilinmemekle birlikte, buna bağlı olarak herhangi bir ilacı da bulunmamaktadır. Erken tanı ve çeşitli tedavi yöntemleri ile bu hastalığın, çocuk üzerindeki olumsuz etkileri minimuma indirilmektedir. Otizm öncelikle aile gözlemi ile tanımlanmakta, sonrasında ise aile tarafından bir uzmana başvurulması gerekmektedir.
3 Yaşında Otizm Belirtileri Nelerdir?
Otizmli bebekler, 3 yaşına geldiklerinde, 1 ve 2 yaşına nazaran daha fazla belirti göstermektedirler. Öncelikle aile gözlemi bu noktada büyük önem taşımaktadır. Herhangi bir fiziksel bozukluğa sebep olmayan otizm, bilinçsiz ailelerce tam olarak tanımlanamamaktadır. Oysaki otizmde erken tanı ve tedavi büyük önem arz etmektedir. Aileler işe, sağlık problemi yaşamayan 3 yaşındaki çocukların hangi gelişim basamaklarını tamamlamaları gerektiğini öğrenerek başlamalıdırlar. Sosyal ve bilişsel becerilerdeki çoklu bozukluk ise otizm hastalığı düşüncesini akla getirmelidir.
Çocuğunuz konuşuyor mu?
3 yaşına sağlık problemi yaşamadan gelen bir çocuk, ifade edici dil basamaklarını tamamlamış olmalıdır. İki – üç kelimeden oluşan cümleler kurar. Sıklıkla söylediği kelimeler çevresinde bulunanlar tarafından anlaşılırdır. Çevresindekilerle iletişim kurabilmek için kelimeleri kullanmaktadır. Otizm belirtileri gösteren çocuk ise, ifade edici dil basamağında sorunlar yaşamaktadır. Çocukta cümle kurmama, aynı kelimeyi sürekli olarak tekrar etme gibi bozukluklar görülebilmektedir. Konuşurken herhangi bir vurgu yapmamakta, diyalog kurmamaktadır.
Sosyal becerilerindeki gelişimi izleyin
3 yaşındaki bir çocuk masal ve hikaye anlatımını dikkatle dinler. Anne ve babaya karşı ilgilidir. İsimle seslenildiğinde tepki vermektedir. Hayal kurarak oyun oynama, sosyal ortamlara sıkıntısız bir biçimde uyum sağlama gibi beceriler göstermektedir. Otizm belirtileri gösteren çocukta ise dikkat bozukluğu mevcuttur. Anlatılan herhangi bir şeye tepki vermemekle birlikte, sosyal ortamlarda yüksek düzeyde endişe ortaya koyar. Rutin olmayan bir durumla karşılaştığında, korku ve paniğe kapılır.
Çocuğunuzun oyunlarını gözlemleyin
Sağlıklı bir çocuk, sosyal ortamlarda iletişim kurma konusunda bir problem yaşamaz. Tek başına oyun oynarken monolog (kendi kendine konuşma) konuşma ile kendini ifade eder. Sosyal bir ortamda yaşıtlarıyla iletişim içerisinde olmaya çalışır. Otizm hastalığı ise sosyal becerilerin gelişimini engellemektedir. Otizmli çocuk hayal kurmaz, başkalarıyla iletişime geçmez. Kendi iç dünyasında yaşar. Çevreye verdiği tepkiler minimum düzeydedir.
Saplantıları önemseyin
Otizm belirtilerinden bir diğeri ise çocuğun saplantılı bir biçimde bazı objelere bağlanmasıdır. Bu obje bir nesnenin hareket eden bir parçası olabilmektedir. Örneğin oyuncak bir araba tekerini saatlerce, saplantılı bir şekilde döndürme normal bir davranış olarak kabul edilmemektedir. Bunun yanında tekrarlayan bazı hareketleri sürekli gerçekleştirme de bir problem olarak görülmektedir. Otizmli birey; zıplama, dönme, sallanma gibi hareketleri takıntılı bir biçimde gerçekleştirmektedir.
Erken tanı ve tedavi
3 yaşından önce başlanacak olan tedavi diğer dönemlere oranla daha etkili olmaktadır. Bu sebeple erken tanının önemi aileler tarafından göz ardı edilmemelidir. Otizm kendi kendine düzelebilen bir hastalık değildir. Çocuğa otizm tanısının konulması için, çocuğun aile tarafından gözlemlenmesinden sonra mutlaka bir uzman tarafından desteklenmesi gerekmektedir.
YORUMLAR