Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Yumurtalık Yaşıyla İlgili Bilinmesi Gerekenler: Gelecekteki Gebelik Planlaması İçin Kritik Bilgiler

    Op. Dr. İlkay Nafiye Topaloğlu, kadınların takvim yaşı ile yumurtalık yaşının farklı olabileceğini belirtti. Özellikle 30 yaş sonrası, yumurtalık rezervini kontrol ettirmenin önemli olduğunu vurguladı. Sağlıklı yaşam tarzı önerileri ile rezerv kalitesinin artırılabileceğini ifade eden Topaloğlu, gelecekteki gebelik şansının korunmasını sağlamak için önlemlerin alınması gerektiğini hatırlattı.

    Op. Dr. İlkay Nafiye Topaloğlu, kadınların takvim yaşı ile yumurtalık

    Yumurtalık Yaşı ve Kadın Doğurganlığı Üzerindeki Etkisi

    Çocuk sahibi olmayı hedefleyen ya da bu arzuyu ileri yaşlara erteleyen kadınlar için yumurtalık yaşı oldukça önemlidir. Medicana Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. İlkay Nafiye Topaloğlu, kadınların biyolojik doğurganlık sürecinde yumurtalık yaşlarının her zaman takvim yaşıyla örtüşmediğine dikkat çekiyor. Topaloğlu, “Bazı durumlarda, 30 yaşındaki bir kadının yumurtalık rezervleri, 40 yaşındaki bir kadınla aynı seviyeye ulaşabiliyor, aynı şekilde bunun tersi de mümkün” açıklamasında bulundu.

    Yumurtalık Yaşı Kontrol Altında Tutulmalı

    30’lu yaşların başından itibaren, özellikle çocuk sahibi olmayı düşünen kadınların yumurtalık yaşlarına dikkat etmeleri gerektiğini vurgulayan Topaloğlu, “Yumurtalık yaşı, doğurganlık sürecini anlamada önemli bir faktördür. Bu yaşın belirlenmesi, tüp bebek uygulamalarının başarı şansını etkileyebilir ve üreme planlamasında doğru kararlar alınmasına yardımcı olabilir” dedi. Yumurtalıkların sağlıklı olup olmadığını ve yaşının ne olduğunu belirlemek için çeşitli testlerin yapılması gerektiğini ifade etti.

    Erken Önlem Almak Önemli

    Yumurtalık yaşını doğrudan ölçen bir test bulunmadığını açıklayan Op. Dr. Topaloğlu, “Ancak, over rezervi göstergesi olan testler, bu sayıyı tahmin etmemizi sağlıyor. En sık kullanılan testlerin başında AMH (Anti-Müllerian Hormon) testi, Antral Folikül Sayımı (AFC), FSH, LH ve Estradiol (E2) testleri geliyor.” diyerek 30 yaş üstündeki kadınların yumurtalık rezervlerine dair test yaptırmalarının kritik öneme sahip olduğunu kaydetti.

    Programlı Yaklaşım Öneriliyor

    Op. Dr. Topaloğlu, 30 yaşını geçmiş kadınlar için düzenli olarak AMH ve ultrasondan geçmenin ve planlı hareket etmenin doğurganlık için büyük fayda sağlayabileceğini belirtti. “Yumurtalık rezervlerinin belirlenmesi, planlı bir gebelik veya yumurta dondurma gibi seçenekleri değerlendirmenizi de kolaylaştırabilir. Bu sayede erken over yetmezliği gibi sorunların belirtilerini yakalamak mümkün olabilir.” ifadelerini kullandı.

    Genetik Faktörlerin Rolü

    Yumurtalık rezervinin birçok faktörden etkilendiğini ifade eden Op. Dr. Topaloğlu, “Biyolojik olarak yumurtalıklar ‘genç’ veya ‘yaşlı’ bir performans gösterebilir. Genetik yapı, yumurtalık yaşını etkileyen en kritik faktörlerden biridir. Çevresel etkenler, yaşam tarzı ve bazı sağlık sorunları da bu durumu etkileyebilir” şeklinde konuştu.

    Yaşlanma Sürecini Yavaşlatmak Mümkün

    Kadınların doğurganlık dönemleri ile ilgili en çok merak edilen konulardan birinin yumurtalık yaşının geri çevrilip çevrilemeyeceği olduğunu kaydeden Topaloğlu, “Yumurtaları gençleştirmek mümkün olmasa da, fonksiyonlarını korumak ve yaşlanma hızını yavaşlatmak için bazı yöntemler kullanılabilir” dedi.

    Sağlıklı Yaşam Alışkanlıkları Öneriliyor

    Yumurtalık yaşını olumlu yönde etkileyebilecek yaşam tarzı değişiklikleri hakkında tavsiyeler veren Op. Dr. Topaloğlu, “Sigara gibi kötü alışkanlıklardan uzak durulması, antioksidan bakımından zengin bir diyete geçilmesi önemlidir. Ayrıca, düzenli spor ve sağlıklı uyku alışkanlıkları da kadınların yumurtalık sağlığını destekleyebilir.” şeklinde ekledi.