Yalova’dan Bozcaada’ya gitmek üzere 4 Ağustos’ta ‘Graywolf’ isimli teknesi ile Marmara Denizi’nde seyreden iş adamı Halit Yukay’ın ölümüne ilişkin davanın görülmesine başlandı.
Mazu Yachts firmasının sahibi Halit Yukay, 4 Ağustos’ta ‘Graywolf’ isimli tekne ile Yalova’dan ayrıldıktan sonra Marmara Denizi’nde seyrederken bir daha kendisinden haber alınamamış ve günler süren araştırmalar sonucu cenazesi Marmara Denizi’nin derinliklerinde bulunmuştur. Yapılan araştırmalar neticesinde aynı güzergah üzerinde seyretmekte olan yük gemisi ‘Arel -7’nin kaptanı Cemal T. (61) gözaltına alınıp tutuklanmış, ancak itiraz sonrası serbest bırakılmıştır.
Bandırma Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, kazadan 100 gün sonra Erdek 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmiştir ve Cemal T.’nin 3 yıldan 9 yıla kadar hapsi istenmektedir. Soruşturma çerçevesinde, Yukay’ın teknesine çarptığı değerlendirilen ‘Arel 7’ isimli yük gemisi detaylı bir incelemeye tabi tutulmuştur. Sahil Güvenlik ekiplerinin yaptığı inceleme sonucunda geminin baş kısmında belirgin sürtme ve darbe izleri tespit edilmiştir. Kazadan bir gün önce çekilmiş görüntülerde gemide herhangi bir hasar gözlenmezken, 5 Ağustos tarihli İzmit Limanı’na yanaştığı görüntülerde bariz hasar görülmüştür. Bu görüntüler ve güvenlik kamerası kayıtları soruşturma dosyasına dahil edilmiştir.
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kaleme alınan iddianamede, gemi kaptanı Cemal T.’nin ‘Taksirle ölüme neden olma’ suçlamasıyla 3 yıldan 9 yıla kadar hapis cezasıyla, şirket yetkilisi Arda G. (45) ve gemi mürettebatı Ahmet S. (58), Erhan E. (52), İsa A. (52), Metin S. (50), Muhammet F.G. (27), Oğuzhan D. (27), Ramazan D. (56) ve Tahir B. (60) ise ‘Yardım ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeme sonucu ölüme neden olma’ suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar ayrı ayrı hapis cezası istemiyle yargılanmaları talep edilmiştir.
Dava başladı
Halit Yukay’ın ölümüne dair dava Erdek 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanmıştır. Mahkemeye sanıkların yanı sıra taraf avukatları da iştirak etmiştir. Duruşmada savunma yapan gemi kaptanı Cemal T., “2005 yılından beri bu firmada kaptan olarak görev yapıyorum. Daha önce böyle bir olay hiç yaşamamıştım. Olay günü saat 16.45’de vardiyayı teslim almaya gittim. Vardiyayı teslim aldıktan sonra cihazları kontrol ettim. Radar, AİS ve telsizde bir problem yoktu. 3 gemi arka arkaya seyir halindeydik. Aramızda yaklaşık 1,5 saatlik mesafe vardı. Bu süre zarfında herhangi bir radar veya telsiz uyarısı almadım. Radarda 20 kilometre çapındaki alanda önümdeki 2 gemi ile uzakta birkaç geminin drift attığını gördüm. Seyir sırasında geminin sol tarafında çöp gibi maddeler gözlemledim ve bunları denize atılmış çöp parçaları olarak değerlendirdim. Takiben geminin sağ tarafında tahta parçalarını görünce manevra yaptım. Manevra sırasında can simidine benzer bir şey gördüğümü hatırlıyorum ama hiçbir cisme çarpmadım. Emin olmak için manevra yaptığım esnada tahta parçaları gördüm. Bende herhangi bir kaza kanaati oluşmadı” dedi.
Halit Yukay’ın ailesinin avukatı Emine Selam Esen, “Özellikle biz bugün müşteki taraf olarak, sanıkların mahkemede verdiği ifadeler nedeniyle kamu vicdanının yaralandığını düşünüyoruz. Sanıklar belgeleri inkar etmekte, öyle ki sanki mağdurlarmış gibi bugün onları dinledik. Sanıklar inkara dayanarak vicdanlı bir insanın olması gerektiğinin tersine davranmaktadırlar. Bu bağlamda dosyaya sunulan uzman mütalaasında tespitler dikkate alındığında Sanık Cemal T.’nin ticari gemilerin seyretmesi gereken rotadan ayrılarak riskli alanda 2 gözcü bulundurması gerekirken, hiçbir gözcü bulundurmaksızın gemiyi sevk ve idare etmiştir. Halit Yukay’ın ölüm nedeni boğulma olarak tespit edilmiştir. Bu tespit soruşturma aşamasında alınan ve bizce yeterli olmayan bilirkişi raporundaki tespit ve iddiaların gerçekliğinin bulunmadığını net bir şekilde göstermektedir. Zira bu rapor dosyanın tekemmül etmemiş olduğu, bu aşama itibarıyla hatalı olarak kabul edilmelidir. Çünkü Halit Yukay, kamara kısmında olsaydı ölüm sebebi travmaya bağlı olurdu. Yukay teknenin dümen kısmındadır ve çarpmanın etkisiyle denize savrulmuştur. Tüm bu olgular göz önünde bulundurulduğunda sanık Cemal T.’nin bir nevi ‘Ne olursa olsun’ düşüncesiyle merhumun ölümüne sebebiyet vermekle, en azından bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verdiğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Aynı şekilde diğer sanıklar da yardım ve bildirim yükümlülüğünü ihlal etmişlerdir. Bu nedenle biz kamu vicdanı gereğince tüm sanıkların tutuklu olarak yargılanmalarını talep etmekteyiz” dedi.
Sanıklar ve taraf avukatlarını dinleyen mahkeme heyeti, müşteki vekilinin tutuklamaya yönelik talebini şartların oluşmadığı gerekçesiyle reddederken, Cemal T.’nin yurt dışı çıkış yasağı getirilmesine ve adli kontrol şartıyla, diğer sanıkların da tutuksuz yargılanmalarına, eksik evrak ve tanıkların dinlenilmesi için duruşmanın ileri bir tarihe ertelenmesine karar verdi.
İhlas Haber Ajansı
