Ürdün Kralı II. Abdullah, BM Genel Kurulu’nda Filistin İçin Çağrıda Bulundu
Ürdün Kralı II. Abdullah, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki konuşmasıyla, uluslararası toplumu Gazze konusunda eleştirerek önemli bir mesaj verdi. Kral, “Somut adımlar atılmaksızın kınama üzerine kınama ile ne kadar süre daha devam edeceğiz?” diyerek bu duruma dikkat çekti.
Gazze’deki Durumun Kabul Edilmesi Olamaz
Kral Abdullah, konuşmanın odak noktasını Gazze Şeridi ve Filistin’e yönlendirerek, bu konuyu görmezden gelmenin insanlığın terk edilmesi anlamına geleceğini vurguladı. “Ben bunu asla yapmayacağım,” diyerek kararlılığını ilan etti.
Kral, BM’nin kuruluş amacıyla çelişen bir sürecin yaşandığını ve Filistinlilerin son on yıllarda acımasız bir döngü içinde yaşadığını söylerken, bölgedeki şiddetin ve insan hakları ihlallerinin devam ettiğine dikkat çekti. “Ne kadar daha sürecek?” diye sordu.
Cahilleşmeyen Eleştiriler ve Geçici Çözümlerin Yetersizliği
Kral Abdullah, BM ve uluslararası toplumun Filistin’deki durumu düzeltmek adına yeterince adım atmadığını belirtti. İsrail’in Gazze’deki eylemlerini ise “BM tarihindeki en karanlık anlardan biri” olarak tanımladı. Ayrıca, geçici anlaşmaların kalıcı bir barış sağlamada yetersiz kaldığını ifade etti.
Abdullah, “Yıllardır geçici çözümler denendi ama bunlar yalnızca İsrail’in daha fazla toprak kazanmasına hizmet etti,” dedi. Hükümetin korumasındaki kutsal mekanların tahrip edildiğini vurguladı.
Gazze’deki Yıkım ve Uluslararası Medyanın Rolü
Konuşmasında Gazze’nin durumuna da değinen Abdullah, bölgede hastaneler, okullar ve ibadet yerlerinin harabeye döndüğünü, halkın açlık ve yoksullukla mücadele ettiğini ifade etti. “Bu, medya tarafından engellenen gerçekliğin sadece bir kısmı,” dedi.
Ayrıca, Mescid-i Aksa’nın hedef alınmasına yönelik düşmanca söylemlerin, bölgesel bir çatışma çıkarabileceği uyarısında bulundu. İsrail’in yayılmacı politikalarının küresel bir ilgiyle karşılanmadığına dikkat çekti.
Kalıcı Barış İçin İki Devletli Çözüm
Kral Abdullah, güvenliğin sağlanabilmesi için Filistin ve İsrail’in yan yana yaşamasının zorunlu olduğunu belirtti. Bunun, uluslararası hukuk ve BM kararlarına dayanan iki devletli bir çözümle mümkün olabileceğinin altını çizerek, Doğu Kudüs başkalık olmak üzere bağımsız bir Filistin devleti kurulması gerektiğini ifade etti. Kral, dünya genelinde farklı kesimlerin duyarlılığını ve bu çağrıya kulak verilmesi gerektiğini vurguladı.