Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Türkiye’nin Dijital Hizmet Vergisi ABD’de Tedirginlik Yarattı: Tarife Riskine Dikkat Çekildi

Asset Worldwide Express Yönetim Kurulu Üyesi Avşar Dada, Türkiye’nin ABD merkezli teknoloji devlerine uyguladığı dijital hizmet vergisinin Washington’da rahatsızlığa sebep olduğunu, bunun ticaret engeli sayıldığını belirtti. Dada, ABD’nin daha önce uyguladığı tarifelerin tekrar gündeme gelebileceğini, Türkiye’nin çok yönlü yanıt stratejileri geliştirmesi gerektiğini ifade etti.

Asset Worldwide Express Yönetim Kurulu Üyesi Avşar Dada, Türkiye’nin ABD

Türkiye’nin ABD merkezli teknoloji şirketlerine uyguladığı dijital hizmet vergisinin Washington’da ciddi tepkilere yol açtığını ifade eden Asset Worldwide Express Yurtdışı Yatırımlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Avşar Dada, Trump yönetiminin geçmişteki çelik ve alüminyum tarifelerini hatırlatarak, benzer bir durumun yeniden ortaya çıkmasının sürpriz olmayacağına dikkat çekti.

ABD Ticaret Temsilciliği tarafından yayımlanan 2025 National Trade Estimate Report on Foreign Trade Barriers (NTE) raporu, Türkiye’yi hedef alan ticaret engellerini içeren başlıklarla gündeme geldi. Bu raporun ardından, Trump yönetiminin “Ekonomik Bağımsızlık Bildirgesi” kapsamında atacağı yeni adımlar merakla beklenmektedir. Konuyla ilgili olarak değerlendirmelerde bulunan Avşar Dada, Türkiye’nin çelik, dijital hizmetler ve tarım alanlarındaki üç temel risk başlığına vurgu yaptı. Dada, “2025 NTE raporunda dijital hizmet vergisi açıkça eleştiriliyor. Türkiye’nin veri yerelleştirme ve dijital hizmet düzenlemeleri, ABD merkezli firmaların Türk pazarına girişini zorlaştırıyor. Trump yönetimi, bu tür politikaları ticaret engeli olarak değerlendiriyor ve daha önce olduğu gibi tarifelerle karşılık verme eğiliminde” dedi.

Dada, aynı zamanda tarım ve biyoteknoloji alanında da önemli uyarılarda bulundu. Türkiye’deki GDO ve biyoteknolojik ürünlerle ilgili kısıtlamaların ABD tarafından “ticaret engeli” olarak algılandığını belirterek, Türkiye’nin bu konuda çok yönlü bir strateji geliştirmesinin şart olduğunu vurguladı. “Section 232 çerçevesinde geçmişte çelik ürünlerimize yüzde 50’ye varan tarife uygulanmıştı. ABD, bu sektörü stratejik bir alan olarak görmekte. Türkiye’nin bu alanda tekrar hedeflenme olasılığı yüksek. Üç temel yanıt stratejisi öneriyorum: Birincisi, ‘Misilleme tarifeleri; Türkiye, stratejik ürünlerde geçmişte olduğu gibi karşılık verebilir.’ İkincisi, ‘ABD ile yeni bir Ticaret Anlaşması arayışı; Tarife tehditlerini aşmak için ikili ilişkilerde STA zeminine ihtiyaç duyulmakta.’ Üçüncüsü ise, ‘AB ile daha sıkı entegrasyon; ABD’nin Avrupa’ya yönelik tutumu, Türkiye’nin Gümrük Birliği modernizasyonunu hızlandırması için bir fırsat olabilir.'” şeklinde konuştu.

Son olarak, yatırımcıların süreci nasıl değerlendirmesi gerektiğine dair düşüncelerini dile getiren Dada, “Türkiye, dijital ekonomi ve yüksek katma değerli üretim alanlarında uluslararası yatırımcıya güven veren, şeffaf ve öngörülebilir politikalar uygulamalı. ABD ile olan gerilimi azaltmak, küresel yatırımı korumak açısından da büyük önem taşıyor” dedi.