Nöbetçi Eczaneler
İstanbul’da yürütülen bir TÜBİTAK projesi, doğum sırasında beyin hasarı sebebiyle el ve kol hareketleri sınırlanan çocukların tedavisine yeni bir boyut getiriyor. Bu projede, sanal gerçeklik gözlükleri ve beyin temelli egzersizlerle hem kas gücü hem de beyin iyileşme kapasitesi artırılarak tedavi süreci hızlandırılmaktadır.
Prof. Dr. Zeynep Hoşbay yönetimindeki Biruni Üniversitesi ekipleri, “Çocuklarda Doğuştan Brakiyal Pleksus Felci’nin Sanal Gerçeklik ve İkili Görev ile Beyin Plastisitesinin Geliştirilmesi” adlı projeyi hayata geçiriyor. TÜBİTAK ARDEB 1001 Programı’ndan destek alarak yürütülen projede, Üniversitenin Rektörü ve Çocuk Nöroloji ve Tıbbi Genetik Uzmanı Prof. Dr. Adnan Yüksel de görev alıyor.
Sanal Gerçeklik Gözlüğü ile Etkileşimli Egzersizler
Projenin içeriğine göre, doğuştan brakiyal pleksus felci olan çocuklar, sanal gerçeklik gözlükleri kullanılarak etkileşimli egzersizler yapacaklar. Bu çocuklara uygulanan mevcut fizyoterapi yöntemlerine ek olarak, bu yeni teknoloji ile kas gücü ve beynin hareket kontrol mekanizmalarının öğrenme ve uyum yeteneği artırılacak.
Prof. Dr. Hoşbay, tedavi süreçlerini daha da geliştirebilmek ve beyinde meydana gelen değişimleri takip edebilmek adına, fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRG) teknolojisini kullanacaklarını belirtti. Böylece, sanal gerçeklik ortamında ve ikili görev egzersizlerinde nöroplastisite üzerindeki etkivenin bilimsel kanıtlarını toplayabilecekler.
“Tedavinin Aktif Bir Parçası Haline Getirdiğimiz Beyin”
Prof. Dr. Hoşbay’ın ifadelerine göre, projenin temel hedefi çocukların tedavisini sadece kasları güçlendirme üzerine değil, aynı zamanda beyini tedavi süreçlerine aktif olarak dahil etmek. Bu sayede çocukların tedaviye motivasyonları artacak ve egzersizler daha etkili ve keyifli hale gelecek.
“Başarılı Model Örneği”
Rektör Prof. Dr. Adnan Yüksel’in söylediklerine göre, bu çalışma, Türkiye’deki ve dünyadaki doğuştan hasarlı vakaların sanal gerçeklik teknolojisi ile iyileştirme süreçlerine başarılı bir model örneği olacak. Böylece, bilim insanlarının ve araştırmacıların ürettikleri fikirler ve bilgiler, somut çözümlere dönüşerek toplumun faydasına sunulacak.