Nöbetçi Eczaneler
Son yıllarda tiroit kanserindeki artışın, özellikle Çernobil kazasıyla bağlantılı olduğu yönündeki görüşler öne çıkıyor. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Murat Alan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Çernobil felaketinin tiroit kanseri vakalarındaki artışta belirleyici bir unsur olduğuna dair yaygın bir görüş var, ancak Türkiye’deki bu artışı yalnızca bu olayla sınırlamak doğru değildir. Aile geçmişi, genetik yatkınlık, yeterli iyot alımının olmaması ve bazı çevresel etkenler de bu hastalığın risk faktörlerindendir” ifadelerini kullandı.
Dr. Alan, Çernobil nükleer felaketinin 26 Nisan 1986’da Ukrayna’da meydana geldiğini ve bu olayın sonrasında atmosfere radyoaktif maddeler salındığını hatırlattı. Özellikle komşu ülkelerde, bu felaketin ardından tiroit kanseri vakalarında belirgin bir artış görüldüğünü belirten Dr. Alan, “Radyoaktif iyot maruziyeti, geçmişte çocuk ve gençlerin tiroit kanseri sıklığının yükselmesinin ana nedenidir” dedi.
Ayrıca, Çernobil sonrası Türkiye’de en fazla tiroit kanseri vakasının görüldüğü yerlerden birinin Karadeniz Bölgesi olduğunu ve Rize, Trabzon, Ordu çevresindeki artışların uzun süre tartışıldığını anlatan Dr. Alan, yapılan son epidemiyolojik incelemelerin bu artışın yalnızca Çernobil ile ilgili olmadığını ortaya koyduğunu dile getirdi. Erken teşhisin olanaklarının artmasının ve farkındalığın yükselmesinin bu artışta rol oynadığına dikkat çekti.
Sonuç olarak, tiroit kanserinin nedeni yalnızca radyasyonla sınırlı değildir diyen Dr. Alan, “Ailesinde tiroit kanseri bulunan kişilerin düzenli sağlık kontrollerini yaptırması son derece önemlidir” diyerek, erken teşhisin hayat kurtardığını vurguladı. Radyasyondan korunmak ve rutin sağlık kontrollerini ihmal etmemek, bu hastalığın yönetimi açısından kritik öneme sahiptir.